Papatya Suya Değince
Papatya suya değince sızlar su
Beyazı efsane gizem sarısı
Kalem es geçemez yazar hususu
Konar sinesine bir bal arısı...
Papatya baharın narin çiçeği
Gülüşü güneşe ilham olan giz
Fal bakanın acep nedir ereği
Bırakır teninde acımasız iz
Yaprağı narindir yufka yüreği
Sevgili gönlünü nereden bilsin
Onu incitmenin var mı gereği
Şefkat kokulu el gamını silsin...
Papatya suya değince su ıslanır. Aşk falının başı döner. Koparmasın hoyrat eller diye titrer papatyanın yaprakları. Seviyor sevmiyor sözcükleri sevimsizleşir papatyanın kulaklarında.
Dokunduğunda tenine insanoğlunun eli ürperir papatya şu insanoğlu ne zalim yaratık diye düşünür. Neden hep aşk acısının intikamını benim yapraklarımdan alır. Günün en güzel saatlerinde hoyratça yolar kadife tenli yapraklarımı beni yolunmuş tavuğa çevirir. Benim günahım ne Allah’ım? Ya şu güzelliğin kıymetini bilmeyen nadan insanları uzaklaştır benim iklimimden ya da beni Çay perisi Çia’nın iklimine taşı. Fani ömrümü güzellikler yurdunda tamamlayayım.
Papatya gözyaşlarını gizler hoyrat ellerden. Ağlama sesini duymaz gafil insanoğlu. Sessiz ağlamasını melekler fark eder papatyanın. Papatyanın kadife teni suya değince su ıslanır… Nadide ve nadir insanları sever papatya. Çünkü onlar yalnızca papatyaya değil hiçbir çiçeğe kıyamazlar. O insanların estetik duyguları ve insanî yanları oldukça gelişmiştir. Onlar Yunus’a kulak verirler Sarı çiçeğin Yunus’a verdiği cevabı iyi bilirler. Onlar Yunusça severler ( cümle yaratılmışa bir nazarla bakarlar). “Severim yaratılanı yaratandan ötürü” diyen Yunus’un hayat felsefesini içselleştirmişlerdir.
Papatyanın cümle kaygısı kendi canının yanmasından ziyade, yaratılmışlara yapılan eziyetlerdir. Ne vakit insanoğlu nadanca ve hoyratça davranmaktan kurtulur. Yaratılmışlara iyi davranmaya başlarsa papatyanın da tüm kaygıları yok olacaktır.
Papatya suya değince su ıslanır…
Ankara,11.07.2018 İbrahim Kilik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.