"İNCİR AĞACI" isimli şiir 21.11.2017 23:12:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İncir çiçeği kokar mavi gecelerin vahşi şehirleri Asırlar geçmiş aradan lanetlerle muzdarip Elinde yeşil asası Sultan Süleyman Halbuki büyülü bir cennet vaat etmişti Işığın sancaklaştığı Anadoluya
Bir vakit nallar altında Asya’nın seccadesi Çoban yıldızı olmuş ışıyorken şehrin tepesinden Som altın bir öküz başı gibi Kurşun bakışları düşmüştü denize
Göğün derinliklerinde sessiz incir ağacı Tatmadığı görkemli düşün mavilikleri İlk yaz yağmurlarından kalma Sanki mükellefmiş gibi yaşamaya Menzilsiz İçinde kıpırdayan en süfli gizemleri
Gökkuşağına dönüşmüş Calibi dikkat lütuflara mazhar Can yüklü katarların yolunu gözlemekte İlk hamlede bir kadehten içmek için Yeni doğmuş bir bebeğin süt kokan nefesini Kıp kızıl şarap gibi
Gülümsüyordu incir ağacı Dalları yakut rengi Çıldırdığına tanıktı gümüş kanatlı kartallar Bir canda iki yürek Karınca uğultuları yayılıyordu Ölen nice yiğitlerin cesetleri hala Şereflerini kalkan gibi kuşanmış
Cılız sesli mahlukatın inlemeleri En mükerrem göklerin aynasına düşmüş Derin yaralardan öylesine Beyaz benizli çığlıklar yükseliyordu
Gözleri örten bir sis perdesinin ardından Ne hazin Kızıl kan akıyordu milyonlarca insanın gövdesinden
Bugün bile nasıl olduğu bir sır Ateşler kopar güneşin kızgın gövdesinden Bereket tarlalarında sarı buğdayları Uçurumlarına yuvarlanan nice ananın evlatları Yakut alazı delikanlıları Meryem yüzlü kızları
Sonra arşa yükselir tespih tanesinden çıkan feryatlar Melekleri şaşkına uğratan öyle bir ulvilik Bu şehrin minarelerinden her gece akar şehre
Kavmi peygamber azabına uğramış incir ağacının Çimen kokuları içinde uyuyor geçmiş zamanın devleri Gün sönünceye dek hu çekerek Savaş ve barış uğruna Yedi kat arz taş silsileleri içinde Kitabelerinde baki olan Allah yazılı
Tüm zalimler Musanın asasıyla boğulmuş Şimşekler öncesinde uğultular Sonra çekilir göğün derinliklerine Tohumun yağmuru emmesi misali Cennetin ateş köpüklü sıcakları Toprağı kutsayan cemreler örneği
Fatihalar nasırlı ellerin ayasında Bir Azrail firarisi gibi çıplak ayaklı Boz kısrak üzerinde dolaşır cümle alemi Nal sesleri gelir atmosferin gövdesinden
Çağlayan akışıyla altın bir nehir gibi Güneşin öte yakasına Canhıraş koşar Rahmani ruhlar
REDFER
BİZİ ONURLANDIRAN TÜM DOSTLARA KUCAK DOLUSU SEVGİLER. [/ikiyanayasla]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.