Web Zaman Damgası

S O N T A N G O...

Senden değildi
Bu kızıl işkencenin nedeni
Kendimle demliyorken kendimi
Mazinin mezarına doğru sürüklendim
Bir ileri beş geri
Tango’yu düşlüyordum paslı yıllar ötesinde ki...
+++
O beste, o güfte ve o ses’le kol kola
Tam yol sen‘li günlerdeyim
Eski bir aşk artığı şu yorgun bedenim
Gelince aklıma başlıyor tahammülsüzlük vaktim
Bir gün bu tango’nun rüzgarıyla
Belki bir sonsuzluğa bile çekip gidebilirim...
+++
Anılar kanat çırparken dörtnala
Giriyor o tango birden kulaklarıma
Tutuşuyorum hemen arkasından
Tutuşuyorum yağlı bir çıra gibi sonra da
Cangıl ormanlarıca !...
+++
İnim inim inletiyor !
Dünyamı o güzelim tango
Kadife sesli “Şecaattin Tanyerli” söylüyor
Ve illa ki acı da diretiyor
Cellat marka radyom giyotini andırıyor !
Kulaklarıma naftalin zehirler taşıyor
Çağlata çağlata oradan içime fırlatıyor !…
+++
“ Papatya gibisin beyaz ve ince
Eziliyor ruhum seni görünce
İsmin dudaklarımı yakıyor neden ?
Nedir bu çektiğim senin yüzünden…”
+++
Yokluyordu tango yüreğimi inceden inceden
Kan kokulu notalarıyla ruhum da gezinirken
Sanki ölüm ısmarlanıyordu bana bir gaipten
Çarpılıyordum, bölünüyordum, dağılıyordum ben
Dağılıyordum kökümden !…
+++
Tüm eski ben'lerim birbirlerini ezip duruyordu
Hepsi de yeni bir ben olarak bana karşı saldırgınlaşıyordu
Yüreğim mucize eseri dayanıyordu
Her şekil de o sihirli tango'nun dediği oluyordu
Lakin bu tamtamlar bana çalınıyordu !…
+++
Sadece şarkı söylenmiyor,
Tangonun cinayeti ihbar ediliyor.
“Papatya gibisin beyaz ve ince...” sözü beni bir iyice silkeliyor !
Neredeyse boğazıma sarılarak öldürüyor !
Hasılı ömrüm kesilip biçiliyor !...
+++
Ve ceset ceset bedenim didikleniyor
Hayatını kurtardığım her ben, beni benden ediyor
Bu tango’nun nasıl deli ettiğini ben ise çok iyi biliyor
Ama ne yazık ki,
Ben benim kulaklarıma kurşun dökemiyor ?!...…
+++
“Papatya gibisin beyaz ve ince ! ”
Tangosu ruhum da gezindikçe
Sanki bir idamdan getiriliyordum aheste aheste,
Sonra da yeni bir idama götürülüyordum acele acele !
Azrail ile nöbetleşe !...
+++
Usta tangocunun çağlayan sesi,
“Papatya gibisin beyaz ve ince’si…”
Beklenmedik bir an da gonk deyiveriyor
İçimin iflasını gösteriyor ahenkli seslerin her titremesi
Ve bir de kan damarlarımın o mosmor ibresi !…
+++
Ruhumun son soluması ölümün iki dudağı arasında
Ölüm manyağı oluyorum ben eski bir aşkın duldasın da
Tüm anılar canlanıyor ölüm uykusunda ne varsa
Bu nostaljik müziğin ruhumu ayaklandırmasıyla
Aynı müziğin eşliğin de giriyorum yine
Ben iğneli bir tabuta !...
+++
Bir gün beni benden edecek bu ihtiyar radyo
Biliyorum beni tanıyan herkes paylaşacak
Kurtulduğum için ölümümün sevincini tam kadro
Çekmeye yetişemediğim çilelerin çoğunu
Beste, güfte ve bir de o muhteşem solo,
Bence bu talihsiz cana ölüm bile piyango !
Baş katilim ise,
Malum o küflü tango !.....
===================
===================
İsmail Hakkı Gürcanok
EMİRGAN / İSTANBUL