"S O N //// T A N G O..." isimli şiir 6.1.2020 19:22:38 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Senden değildi Şu an ki kızıl işkencenin nedeni Kendimle demliyorken kendimi Mazinin mezarına doğru sürükleniyordum Bir ileri, bir geri Birlikteliğimizi düşlüyordum paslı yılların ötesinde ki...
O beste, o güfte ve o ses’le kol kola Tam yol sen‘li günlerdeyim Eski bir aşkın artığı olan şu yorgun bedenim Ve geldiğinde tahammülsüzlük vaktim Bir gün böyle bir tango’nun alevli rüzgarıyla Belki de bu dünyadan çekip gideceğim...
Anıları taşırken dört nala O büyülü Tango Kulaklarıma Tutuşuveriyorum arkasından bir an da Yağlı bir çıra gibi parlaya parlaya ! Ve paramparça oluyor mazinin kilidi en sonunda…
Güzelim Tango, dünyamı inip inip inletiyor “Şecaattin Tanyerli” kadife sesiyle acı da diretiyor Cellat marka radyom hiç durmadan içimi titretiyor ! Kulaklarımın içini zehirle doldurup Naftalinli bir pencereden çağlata çağlata içime döküyor !…
“Papatya gibisin beyaz ve ince Eziliyor ruhum seni görünce İsmin dudaklarımı yakıyor neden ? Nedir bu çektiğim senin yüzünden…”
Yırtıyordu ruhumu melodi inceden inceden O yitik aşk, Bu kan kokulu notalarla ruhumda gezinirken . Bir ölüm mutsuzluğu ısmarlanıyordu bana gaipten Çarpılıyordum, bölünüyordum, eksilip dağılıyordum nicelerce ben…
Tüm eski ben'lerim birbirlerini ezip saldırgınlaşıyordu Yüreğim aynı işkenceyle son hızla rendeleniyordu Hani var ya o sihirli tango'nun dediği aynen oluyordu Aslında bir ölüm vaktini bana tekrarlayıp duruyordu…
Sadece şarkı söylenmiyor, Cinayete hazır kaderim kendini bana ihbar ediliyor. “Papatya gibisin beyaz ve ince...” nakaratı eşliğin de, Kopartılıyorum, buruşturuluyordum, kesilip biçiliyordum Öyle ki, yaprak yaprak ve lime lime ! Yola fırlatılıyordum o tango’lu günlerden gelmem için bugünlere…
Ceset ceset didikliyor küf kokulu mazi içimi Her öldüren felaketim benden ediyordu beni Kimi sevenler bu tango’nun insanı nasıl deli ettiğini iyi biliyor, Ve öylece yaşam defterinden silip sanki yok etme deneniyor…
“Papatya gibisin beyaz ve ince ! ” Ben böyle bir tango’ nun ruhun da gezindikçe Bir idamdan getiriliyordum aheste aheste, Ve yine yeni bir idama götürülüyordum acele acele ! Azrail ile nöbetleşe !...
Usta tango’cunun çağlayan sesi, “Papatya gibisin beyaz ve ince’si…” Beklenmedik bir an da gonk deyiveriyor Anaforu gösteriyor yelkovanın her titremesi, Bende ki kan damarlarının candan ibaret o ibresi…
Ruhumun soluğu ölümün iki dudağı arasında Ölüm manyağı oluyorum eski bir aşkın soluk duldasın da Tüm benlerim canlanıyor kimi zaman da Bu müziğin ruhumu ayaklandırmasıyla Ve her türlü maziyle birlikte giriyoruz iğneli bir tabuta !...
Bir gün beni benden edecek şu ihtiyar radyo Biliyorum ki beni tanıyan herkes paylaşacak Ölümümün sevincini tam kadro Çekmeye yetişemediğim için çilelerimin bir çoğunu Beste, güfte ve bir de o muhteşem solo, Bence bu talihsiz cana ölüm bile piyango ! Baş katilim ise, malum o küflü tango !...
…ONATÇA… İsmail Hakkı Gürcanok EMİRGAN / İSTANBUL
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.