Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
"SATRANÇ TAKIMI" isimli şiir 5.9.2018 08:25:58 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Doğup büyüdüğüm mahallenin sokaklarında dolaştım. Koşup oynadığımız o sokak ne kadar da değişmiş? Köşedeki bakkalın önünde çocukluk arkadaşıma rastladım. Ne kadar da özlemişim. Sarılıp kucaklaştık.
Eskilerden sohbet etmeye başladık.Arkadaşım, "Seninki Almanya'dan döndü. Çocukları ile baba evine sığındı." Deyince, Sözcükler boğazıma düğümlendi. Biraz daha sohbet edip, Oradan uzaklaşırken yol uzadıkça uzadı. ... Elif, Sevdiğim Güzel Kız! Almanya'ya gitmeden önce sıkça buluşur, Birlikte sohbet ederdik.
Onu kaybettiğim o gün de, Okulun bahçesinde buluşmuştuk... Çok tedirgindi, Bir şeyler söylemek istiyor Bir türlü söyleyemiyordu...
Bir ara, gözlerimin içine derin ve manalı bakarak, "Seni çok seviyorum, ne olur anla beni" Diyerek, Elime mıknatıslı bir satranç takımı tutuşturup Yanımdan uzaklaştı. ... Uzun süre kendime gelememiş, Saatlerce arkasından baka kalmıştım. ... Aradan yıllar geçti. Ben Maliye Bölümünü bitirip, Hesap Uzmanı olarak Ankara'da çalışmaya başladım. Soğuk Ankara gecelerinde yalnızlık bana çok dokunuyor, Her fırsatta Samsun'a geliyordum. Yine izinli olarak Samsun'a gelmiştim. ... Yolda yürüyor, bir taraftan da Elif’i düşünüyordum. Elif, sırılsıklam âşık olduğum ince belli, narin yapılı kız. Mahallenin en güzel kızı… Güzel olduğu için herkesin dikkatini çekerdi. Hele çiçek desenli randası ona çok yakışır, Saçlarını salar, zülüfleri rüzgârda savrulurdu. Ben Elif’i hiç unutamadım… Ya Elif! Elif ailesinin baskısıyla Almanya’da ki akrabası ile evlendirilmişti. Evlerine iyice yaklaşmıştım. Üç kadın bahçede oturmuş, sohbet ediyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Kadınların arasında oturan Elif’i tanımıştım. Tanımamış gibi yaparak yanlarından ağır ağır ilerledim…
Peşimden bir siluetin ayaklandığını hissettim. Biraz ilerlemiştim ki birisi omzuma dokundu. Ayaklarım yerden kesilecekti sanki. Elif tam karşımda duruyordu. Yine aynı güzellikte fakat biraz süzülmüştü. Gözlerimin içine derin derin bakarak, “Ben döndüm!” dedi. Kahverengi gözlerinde erimiştim sanki. Çok şey söylemek istiyordum. Gururum kendisiyle konuşmama engel oluyordu.
Elimi ceketimin sol iç cebine attım. Cebimden giderken hediye ettiği, Mıknatıslı satranç takımını çıkardım. “Ben bunu yirmi yıl kalbimin üstünde taşıdım. Al bunu altık bundan sonra sen taşı.” Diyerek oradan uzaklaştım. Arkamdaki gölgenin uzun bir süre ayakta çakılı kaldığını hissettim. ... Sevgi neymiş? Tatmadığın güzel duyguları yaşamakmış… Aşk neymiş? Sevdiğine kavuşamamakmış…
Samsun 02 Aralık 2013 Doğan KAN
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.