"... D İ L E N C İ ..." isimli şiir 1.12.2018 12:42:19 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Sabahın ilk ayaz vaktinde Sığındım tan körü bir taş duvar sineye Sevgi isteyeceğimi bilmiyordu kendisinden Uzatıp yürek ellerimi o geçerken, Sevgi dilenecektim erkenden…
Kendimi aşıp orada Bir ben söktüm içimde ki bu benden Aşk dilencisi oldum onun için an itibaren Hiç işim olmaz benim pulla, parayla Benim işim sadece onunla Aşk dileneceğim artık bugünden sonra Yürek avuçlarımı açıp sonuna kadar ona...
Dokunamıyordum /çünkü ellerim ona daha yabancıl Söyleyemiyordum/ çünkü benliğim ona daha utancıl Hatta onun da yüreği, Belki de benim gibi insancıl Şimdilik gözlerinin dilini deşifre etmek istiyorum Ve ondan en sedakatli “Gülüşler” talep etmeyi düşlüyorum...
Ben bir aşk dilencisiyim Madem ki sevgi benim aşım vede ekmeğim Yüreğime mutlaka onun duygularını katık etmeliyim Aşkı yüzünden böyle gün be gün eriyip tüken memeliyim. Çekmedi başka birinin sevgisini bu güne kadar hiç ilgim Yalnız ben onun, hep onun sevgisine doğru çekildim…
Üstüme sendelemişti bir gün bir kalabalık durakta Özür diledi o mahcup bakışlarla benden daha sonra da İlk kez dilenmeden bir “Gülüş” ikram edilmişti o zaman o bana Bu güzel tesadüf işte böyle değiştirdi nihayet kaderimi Giz giz bir heyecan büyütüyor şimdi onun için yüreğim, Artık ben onun yılmaz bir aşk dilencisiyim…
Bilmiyor henüz daha kendisi aşkını dilenmekte olduğumu Sabahın bu kör tan vaktinde bile, Varlığına bir nefes kadar ihtiyaç duyduğumu Acaba bir gün bana nasip olur muydu ? Avuçlarıma para yerine, Hani sıcak, sımsıcak bir “Gülücük” kondurduğu !…
Henüz insanlar sabahın bu paydosçu uykularında O galiba bugün erkenci bir vardiya da Bense öylesi kör bir saatte böylesi bir loş sokakta, Ellerim sevgi tezgahının en bereketli pususunda Tıpkı beş köşeli umutçu ve ipeksi bir mendil gibi o esnada, Dileneceğim bir dilim sevgi için kendisini bana…
O daha önce ki günkü olayını yine tekrarlar Önce komşu dilenciye bir sadaka atar Arkasından da o ay parçası güzelliğinden, Bana bakarak adeta bir“Günaydın”şakıması mırıldar Boş avucum onun“Gülüş’leriyle” adeta hep dolup taşar !...
Toplamaya başlarım onu vakit geçirmeden Bir bir avucuma bıraktığı o“Gülüşlerinin" içinden” Tabi ki ikimiz de birlikte geçeriz benim düşler töreninden Bir "Günaydın’ıyla" yankılanır artık o günkü dünyam ! Dışımda ki zemheri sabah ayazının hiç farkına varmam Çünkü içimde ki “Günaydın’ın” yangını, Bana ondan tek devasa bir ikram !...
Heyecan titreşimlerim yayılır kentin her zerresine Düşerimi yollarım o geçtikten sonra hemen peşine Saklayamam, saklayamam ben asla ! Kendi yüreğimde ki sevinçsel seslenişlerden kendimi Olumsuz düşünemem, bilsem bile yenileceğimi Hayra yorarım hep “Gülüşlerinin” bana ne demek istediklerini…
Ben sadece onun aşk’ının dilencisiyim En platonik dehlizlerde yüzüyor şu an heyecan dolu benliğim Bir kör sabahta, ağacından toplayıp taze taze o cesaretimi, Ayrıca bir gün karşısına dikilmeliyim, Ve her türlü olumsuzluğa da Hani daha şimdiden kabul çekmeliyim…
Sanki ölmeden önce söylenmesi gereken bir son söz gibi, Tüm metanet duygularımı onun üstüne salıp Birden ona “Seviyorum seni“ deyip itiraf etmeliyim Mademki ben onun aşk dilencisiyim, Ya bayram edip, ya da siyahlara bürünmeliyim ? Yani ya doğmalıyım, ya da ölmeliyim !?...
İ.Hakkı Gürcanok MERSİN / 2013
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.