Web Zaman Damgası

Löküz Lambası

Tavan arasında dediğimiz aslında atmaya kıyamadığımız eşyaların bir gün kullanılacağı düşünülerek saklandığı yerlerdir. Bazen kuytu bir kiler, bazen elden ayaktan uzak çatı aralarıdır. modası geçmişliğin tozuna bürünen bu eşyalar geçen zamanın içerisinde birileri el atana kadar unutulur giderler. Genç kuşaklar tarafından bulunup, nostaljik değeri olduklarına inandıkları zaman baş köşede sergilerken geçmişiyle bütünleşir ata yadigarı olarak saklamaktan keyif alırlar.
Geçmişimizin anı defteridir onlar her biri anı kalemiyle yazılmıştır. Hikayesi yürek alfabesi ile yazılmıştır. Hep o günleri yaşatan bu nadide eşyalarımızın ortaya çıkartılıp keyifle seyredilmesi, tozları alınırken yaşanmışlıkların anımsanması geçmişin yad edilmesi ne güzel bir duygudur.
Hiç unutulmadı yetmiş sekizlik taş plakları zemberek gücüyle döndürürken dinleyenleri hayal dünyasına götüren sihirli kutu diye anılan borazanlı gramofanlar
Hiç unutulmadı karanlık gecelerimizi özel günlerde aydınlatan löküz lambaları. hiç unutulmadı kendine has hışırtıyla yanarken parlak beyaz ışık saçtığı aydınlık geceler. o günlerden kalmadır burnumuzda tüten gaz yağı ve ispirto kokusu. 25120,mcicek


Borazan başlı gramofon yada iğneli çalar
nerede kaldı alameti farika
sahibinin sesinden taş plaklar
onlar çalınca bülbüllerin dahi sustuğu
nerede kaldı göz lambalı ahşap radyolar
bu ne sevgi ah yada makberi dinlerken
perde ardında kahrolan sevdalılar
şimdi neredeler nerelere gittiler.
hepsi de mi yok oldu gitti
...........
nerede o kaşane aşı boyalı evler
nerede yüreği sevda tüten sevdalılar
ne oldu da yok oldu
çadır kumpanyaları yazlık sinemalar
film afişleriyle tanıtım yapan çığırtkanlar
hepside mi yok oldu gitti
nerede mahalle bekçileri o bıçkın delikanlılar
............
sanki gölge oyunuydu yaşandı ve bitti
sazlar sustu söyleyenler birer birer gitti
sahne aşınan zaman perde hayaldi
anılar takvim yaprağı peşinde uçup gitti
......
şimdilerde kaldıysa o günlerden bu güne
çatı arasında bir kaç yetmişsekizlik
alameti farika sahibinin sesi alaturka taş plak
yanında boynu bükük iğnesi kör gramofon
babaannenin bir daha açılmayan çeyiz sandığı
onunda annesinden kalma kollu dikiş makinası
dededen kalma takma diş okuma gözlüğü
kemik tarağı kehribar tespihi horozlu aynası
bir köşede cenk çalmış
üç ayak pompalı gaz ocağı abdest ibriği
birde çinili döküm sobası
en hüzünlüsü o günleri aydınlatmış
ama şimdi bir gömleğe hasret
çatı mahyasına asılı
anıları ile sönük löküz lambası. 251206mcicek