Web Zaman Damgası

SEVİŞKENDİ ELALARIN SENİN

Bakışlarını saklardım kendi bakışlarıma
Gözlerim gözlerini içerdi elalarına susadıkça
Enkaz olurdu oysa benimkiler lime lime !
Enkaz olurdu kendi bakışlarımın elagilleri de
Kul olurum her tonuna elaların sende ki
Onlar gölge de başka, güneş de başka başka gülerdi
Gözlerim gözlerinle hep gizli gizli,
Serin karanlıkların duldasında sevişirdi !...

Elaydı ve yüreğimi okşardı onlar kedife bir el gibi
Elaydı onun sihir dolu efsanesi
Gözlerinden yansıyan o gizemli bakışlarının albenisi
Ela seslerle konuşurdu hep benimle
Hece hece,kelime kelime
Oldum olası istemişimdir hem ben kendime,
Ela bakılması gibi korkunç bir işkence !
Merak ederdim ayrıca bunu içten içe,
O ela gözlerden ben nasıl görünüyorum diye !...

Yeşile işmar ederdi gözleri közlü gölgeliklerde
İçinden kıvılcımlar serpilirdi çaresiz dünyama
Bakarken yüzüme ela gülüşler fırlatırdı
Bir kızıl bir gül yaprakları gibi gözleri gözlerime
Bazen bir süzüş dokundururken kirpiklerinin aralığından bana
Kamçı gibi şaklardı işte tam o zaman da
O uçsuz elaları şu müptela ruhum da !...

Şaşırırdım kendimi,
Ben neredeyim, onu seven kimliğim nerede ?
Batıp gömülürdü çünkü benim benliğim, senin senliğine bir iyice
Kaybolurdum öyle bir an geldiğin de,
Birer santimetrelik o bir çift ela ummanına girince
En derin dehlizlerine hapsolurdu yüreğim,
O ela kapıların kapatınca birden varlığımın üstüne...

Bir tek cesedimi etmediği kalırdı o zaman lime lime !
Tam da gözleri gözlerimdeyken
Öyle bir batış batardık ki ben ona işte
Ben ben’i bilemezdim o anlar geldiği de
Olabilir miydim ki hiç ben ben de
Onula göz göze gelmişim bir kere ?
Ya doğmamışımdır henüz daha,
Ya da, doğup ölmüşümdür ben çoktan onun gözlerin de !?...

Batardım o’nun gözlerine bir ölüm arzularıyla !
Dolanırdı tüm yeşilimsileri kızıl ateş gibi tel tel içime
Can suyu olurdu ela kıvılcımları ummanındayken bana,
Onu ölürdüm ben durmadan sancılı düşlerimin gölgesin de
Ölürdüm doya doya arzular sancısı içinde
Ve sürekli yanıp sönerdim onun ela cehenneminde !...

Böylesi enkaz halindeyken sevdalı yüreğim,
Yanardağ olup, kan rengine boyanırdı tüm iç alemim
Sisli sisli bakardım bu kül renklerimle o zaman da hep ben ona
Ben biçare, gözleri loş ela !
O ise gün yirmi dört saat hep karşımda kor ela !
Oh !...Ne ala !...

Adaletin bu mu be dünya ?
Ben onda ki elaya hem esir, hem de müptela
Sonum ne olacak bilinmez böyle bir aşk’ta
Dilerim ki sonum onunla ölümlü ola !...

O ela gözlere bandıra bandıra !
Can bulaştırırdım ben kendi elalıklarıma
Canlanırdı hemen yüreğimin bütün sönük tarafları da
Canlanırlardı elalarım onun elalarına bulaşır bulaşmaz mutlaka
Ancak öyle aydınlanabilirdi benim enkaz dünya;
Işıl ışıl ve ağır ağır yeşeren ela gözleriyle,
Ve ben ona yalvarır gibi baktıkça !...

Dün,bugün ve yarın,
Onun ela gözlerinin demir kapaklı hücresinde,
Ölümünü onun ölümleriyle daha da çoğalarak bekleyen
Bir sevenim ben sadece...
Hani o ela enkaz bakışlarım var ya ?
Hani nasıl olsa,
Öyle de enkaz,böyle de enkaz ya ?
Hani mahkumum ben onun gözlerinin hücresin de ya ?
Sırf bu yüzden ölüm sırası beklemiyorum Tanrı'm dan ben bana
O zaten hallediyor beni kolaylıkla,
Versin Tanrı'm beni ona !?...

Lakin onun elalarıyla köz olmak başka,
Duman olmak başka,
Kül olmak ise daha başka...
Hem onun elalarıyla ölmek bir "mutluluk'tur" bana
Her ikisine de müptelayım ben aslında;
Ela'Larına da ve dışarıdan bir ışık cümbüşü sırasında,
Durup dururken onun yeşillenmesinin HARİKA' lığına da !...

Kurtulmak gibi bir derdim
Yok, onun ıstırabından benim asla !
Ölmeye razıyım ben o büyülü bakışlar uğruna
Zaten ölmediğime şaşıyorum bugüne kadar hala
Onda ki o bir çift ELA HARİKA' ya !...

"GÖZÜM OLMAZ" benim başka hayatlar da,
Başka bakışlar da
Siyah,mavi,kahverengi v.s ne olursa olsun ?
Ela'nın dışında ki gözler mutluluk verebilir başkalarına
Razıyım o bakışlardan ne gelirse gelsin canımın başına
BENİM DÜNYAM AMA,
ONU TANIDIKTAN SONRA HEP ELA !!!....




İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
2007 / BAlikeSİR-Ayvalık.
( C U N D A )