Web Zaman Damgası

Erkek ağladığında zehirlenir gece

" [ italik ]Öldüm işte
istediğin gibi...
Kalma artık mevsimsiz inatlarda
üşürsün[ /italik ]..."



Sessiz sedasız çalındı hayallerim
oysa gözlerimde uyurdu
kirpiklerimle sarmaş dolaş
gamzelerin

Gecelerin zihninde kaybedildi
hecelerin en güzeli
Cümleler
notaların ellerinden tutmuş
yürürken sırılsıklam bir yalnızlığa
Nefeslerim
yağlı boya resimlerdi yarına dair
-dili geçmiş zaman kipi ucunda

Kaskatı kesildi kalp
bileklere inat
Tezahürat sesleri ağız dolusu
araya sıkışan yalın ayak küfürler
Perdesiz...
Ölümüme...

Darağacının dişleri cadının ipi
Can atıyordu boynumu ısırmaya
salyalarıyla
Kırmadım
uzattım ömrümü
defalarca

Hadım ettim gözlerimi
Islanmasın
semazen etekleri
ve boğulmasın diye kaldırımların
adsız hikayeleri

Şekilsiz feryatlarda üşümüşken ellerim
hiçbir ten boyamadı yüzümü
işaret parmağıyla
Öldüm... Dirildim...
Öldüm... Dirildim...

Yalnızlığımda ne sokaklar kıstırdı beni
kaçamadığım / uyanamadığım
Duyulmazdı
çünkü ellerinde hafakanlar
bana saldırıyordu tüm köşe başları
Donup kaldım defalarca
savunmasız
tabanlarım darmadağın
Kanatıyordu
öylesine çakıl taşları ölümüne
ki öldüm
aşkın elimi tutmadığı kadar
gerisi hikaye


Erkek ağladığında zehirlenir gece
Şeytan soyunur gelir
aşınmış yaralara
Yağmurlarda yıkanır
son damla
yüreğinden düşüp yitene kadar
yağmalanmış bir sevdanın sonundaki imza

ve yıldızlar dökülürken göğüslere
yağmur sonrası
Allah'tan başka kim temizleyebilir
avuç içleri
mezar olanları ?

Erkek ağladığında
kanlanır meleklerin gözleri
ve
kan çeker Azrail'i

Erkek ağladığında
Kıyamet
bir adım daha...





Özgür SARA/Râzı
07/06/2009