"İŞGAL ALTINDA AŞK ( 1 )" isimli şiir 27.4.2019 11:31:44 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
İşgal altındaydı yüreğim belli ki Öyle düşünürken birden ufuk da göründü, Uğultulu bir tepeden izliyordu Bana layık gördüğü ölümümün niteliğini O ufuk da erketedeydi sanki Tepenin kızıl saçları ardından doğan her iki yeşil gözü Yine beni yok saydı Ben ise yeşiline tamamen batıktı, Onu ilk tanıdığım andan sonra Benim aklım zaten beni terk edip ona çoktan kaçmıştı...
Hep aynı rengi gülüyordu oradan öyle bana Zamansız bir zaman da yaşıyordum tanımadan önce Şimdi artık günler bin yıllık bir işkence ! Yaşıyorken onu ben delice !!!...
Erkenden kaybolmak istemiyordum yeşil denizinde Umutlarım yorgundu yeniden onu bende etmeye Daha da iştahlıydı düşlerim ona hasretim yüzünden İşgal altındaydı varlığım bir şekil de Kurşun yağmurları altında can çekişiyordum sanki Karşı ufuktan o beni süzdükce Her yanı yeşile kesmiş bir çift dom dom mermileriyle !...
İşgal altındaydı yüreğim belli ki Her yanım da onun yeşilinin seli ! İşgal altındayken uzanıyordu bana o selin eli Ölümü süslüyordu bana, ölümü sanki ? Sendeleyip duruyordu ruhum umutsuz çağrışlarla Yeşil alevli cehenneminden kurtulmama tam ramak kala Çıkıveriyordu çılgın arzularımın erittiği ufkun bulutları arasından Ve kızıl ağlamalar başlıyordu aklımın birinde Bir diğer aklım da, Kanlı kahkahalarla karşı koyuyordu ona ?!...
Gözleri çakmak çakmak yeşil yanıyordu ufuktan bana Dudakları ise cehennem ateşiyle cilveleşiyor adeta ! Bir yangın bombası fırlatmıştı sanki ta oralardan içimin en uzaklarına Emanete bırakılmış gibi oldu aklım işte tam o an da Lakin geri döndüğümde ben yoktum hayat da Ölüm ruhumu dinlendiriyordu inadına Kader onu benden kısa bir zaman için kopardığında...
Kalbimin yaralarıyla meşgulken harıl harıl bir yanım Meğerse bir anıt ağaç kadar dayanıklıymşım Durabildiğine göre bedenim hala ayakta Tüm ölümlere rağmen ben yine de sağlamım Lakin beynimle, ruhumla ve yüreğimle, Ben hep o bir çift yeşil bakışın işgali altındaydım...
Alev saçarken kızıl uzaklardan bana, Kızıl kızıl yağan o etli iki dudaklarla Daha da uzak ediyordu o kez erişilmezliğini bana Çünkü ona olan arzularımın mahrumluğunu, Binlercesi kat artıyordu daima Kendisi ruhumdan o kadar çok uzaklarda oldukça !...
İşgal altındaydı,yüreğim belli ki işte Yalpalıyordu bakışlarım onun bu düş gezegeninde. Bir yandan da boğulmamaya çabalıyordum yeşil denizin de Son bir ufuk daha vardı ondan az öte de Kül rengi bulutların gizeminin en arkasında bir yerler de Tabi ki yeşil gözleri en ön de Kızıl dudakları yırtılınca ufkun ötesinde ki perde de Ve sonra da o ihtişamlı kendi oluyor git gide...
Dalgalı saçları,küçük kulakları, alnı ise hiç çizgisiz yani dümdüz Vücudunun kolyesi gibi zarif bir boyun ve gamzeli bir yüz Duygularımın bahçesinde yeşerdikçe yeşeren Bu cennetin her şeyi ihtişamlı, her şeyi pürüzsüz Girip çıkar cinnet cinnet yüreğine Çoğu kez gönüllü vede çoğu kez gönülsüz Ama yine de ben ölümlü o hep ölümsüz !...
Aynı yer de mevzilenmişlerdi o gözler Bendim hedefte ki o delik deşik yürekli kişi Tabi ki bendim yine İşgal altındaydım öncelikle Gözler,dudaklar,alın,yanaklar, Boyun ve ha bir de o gamzeli çene ? Tam kadro saldırıyorlardı vede sarılıyorlardı işte Ahtapotun vantuzlu kolları gibi bu zavallı yüreğime ! Ben bir tek can değil sadece, Soğuk bir küle dönmüştüm her şeyimle Artık o derece ! Ama ruhum yaşıyordu,dal budak, Ama ruhum tütüp duruyordu bir oraya bir buraya allak bullak !...
Denizden dalga dalga, Başka bir ölümün kahkahaları yayılmaya başlamıştı etrafa Martı çığlıkları tam gaz yangın yeri gibiydi kulaklarım da Sanki can kurtaranı andırıyorlardı imdadıma Kanat kanat,yürek yürek ve keskin çığlıklarıyla Göçüyordu benim işgalim galiba ? Aklım dağılmıştı dünyanın diğer kanlı canlı figüranlarına Martıların bu koruyucu çığlık tufanından sonra !...
Düşlemek bile istemiyordum bir zafer hazzı ben Düşünmesine izin vermiyordum kendi mantığıma Geçmiyordu lakin sözüm yüreğimin aklına Seviyordu şu gerçek de var ki yüreğim onu kıyasıya ! Seviyordu onu yüceler yücesi bir aşkla !!!...
Belki tuhaftır ama ondaki ateş, Söndürüyordu diğer bir ateşi benim içinde Onun yeşil gözlerin de ki bilmediğim bir ateş dokusu Bazen bildiğim ateşi bile imha ediyordu doğrusu ! Hala özeliydim belki de ben onun daha, Dolup dolup boşalmasına rağmen içim yangınlarıyla Bence alışmak bile mutsuzluğun bir çeşit sonu Kar sayacağım kendime açık açık söylemeliyim onu Yemyeşil bir işgal altında yaşamayı ben eni sonu.....
İ.Hakkı Gürcanok Ağva 23/Temmuz/2008
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.