[ italik ]
başlangıcı bir masal
finali herkesin yaşadığınca
her mevsim kendince güzel
ateşi bulan ilk insan
ya da arenada gladyatör…


güneşin göz rengi
ay ışığının yoksul sarısı
pembenin tozu
mavinin huzuru
haritalarda ayrılıkçı çizgiler
inançların kanlı coğrafyası…



madenler dehlizler
d'ar ağaçları prangalar
iki dudak arası adalet
ölmelerin güzelliği
liyakatlisine yakışan zindanlar!
alice harikalar diyarında!



anneler ve dilleri
masumiyetten mahrum
dinsel dayatmaların
cennet ve cehennemi
gazze’nin çocukları
kendi yurdunda özgürlüğüne susuzken
tehcir kelimesini hicretle süslemek
ve aymazlığın damaktaki kesif kan tadı…



hep güzellikti su
ıslanmak bir yaz yağmurunda
şükürler olsun bahşişi bol tanrılara…
o yıl ya da bu yıl ne fark eder
zalimlerin kalesi hala zulüm bayraklı



devrildi dağlar
içinde utancın yangısı
tarifine isyan etti tarih
ardışık sayılar
kozmopolit ilimle bilim
inkar etse de tiranlar
dayatılmış bir projenin atlıları
altı kıta da kan döküyorlar hala


şol ırmaklar
bilmem kaç bin âlemden biri
birkaç tuşu eksik piyanoda
adına özgürlük denilen masalımsı bir ezgi
ceviz ağacının ağır uykusu
noel’i şerifiniz kutlu olsun
mübarek olsun bayramlarınız



dişlisi dişisi
aymaz ayinlere eşlik
kanlı dudakların vaftiz duası
semaya yükselen recm çığlıkları
kişilikleri demokrasiyle kutsanmış diktaörler
ve inanç mısralarının efsununa
katli vacip imgelerle amin!



topraktan suya
koyundan kuzuya
derilerinde kızılca kıyamet
muska mahkûmu gelecekler
o kadar güzel ki
anlık da olsa gülümsemeyebilmek



ellerin nasırı
gözlerin kusuru
kendinden utansa da asırlar
ne masumiyetin yolcuları yolundan döndü
ne de ışıltısı kayboldu umudun



&&
ne güzelsin ey insanlık!
koynunda her şeyi sakladın da
bir cümlende yer vermedin
veremedin sevgiye
cümle canlıların güzelliğine
kızgın ya da küskün değilim
ama ben aşkla ve inatla
bir imla işareti bırakıyorum
gelecek için şuraya
…

riya akarken insanımsıların nehirleri
kan kokusuyla kutsanıyor hala
saraylı halayıkların mihirleri