"ŞİKAYET ANKİYETİSİ" isimli şiir 9.12.2024 23:36:44 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
[ italik ]güneşi küstüren bir duranlığı yansıtıyor mevsimler üzüntüler durağının düşünceler sapağında vurgun yemiş bir huzurun ayak sürüyüşünü anlatırken günler
ruhunu toprağa veren bir tohumun sancısını izler zaman ne zaman ayaklansa kuşlar mevsim kışı kar borana durur ve aydınlık ne zaman uyansa belli belirsiz bir karanlığın hükmünde inler cümle kapıları
gözleri açık bir salyangozun ıslaklığında üşüyor bedenim hıncahınç bir öfkenin kaynadığı sularda zebil ziyan tabanlarım çiçek yanığı bir güzün nefesinde soluklanırken kısa ömrüm daha ne kadar dayanır aklın dolaşık karmaşasına ve suyun bulanıklığına
taş olsa yarılır gövdem çığlık olsa yıkılır dağlar
yalnızlık ve yılgınlıkla çoğullaşan tedirginliğin kıyısında uyur umutsuzluk hiçlik sandalından usul usul gün devirirken geceler uykusuz bir martının çığlıklarını kalbime basar ellerim denizler kadar mavi bulutlar kadar dalgalı zihnimin köhne kuytuları
incir çekirdeği kadar bir hüzün ufacık bir esinti çözer saçlarımın kıvrımlı yollarını tel tel dökülürler yüzüme bahanesi olurlar soyka hıçkırıkların
aslında zaferleri kazanan bendim haksızlıkların çelikten bellerini kıran ve yalanlar zincirini ortaya döküp saçıp dağıtan haklının hakkını savunan bir yazgının onur elçisiyken kırk haramilerin bozgunluğunda talan edilmiş bereketli toprakların yılmaz bekçisiyken
ters esen rüzgârların hışmına uğrayıp güz yıkımında sallanan kavakların yorgunluğu üzerime çöktüğünde iki ince çizgi üzerinde yürüyen tırnaklarımda
gün ağrısı yol ağrısı
olsa da umuda posta koyan zamana inat direncimin köpüren ağzından ejderler doğururum yine de bilinmezliğe ve yokluğa yalnız değilim aslında keskin dişleri var fikirlerimin fırtınaların beşiğinden havalanan tomurcuk tomurcuk güllerim zamanının körpe suyundan içen zafer çığlıklarım
çarpışmadan çarpışmaya koşan gölgelerin yenilgisini muştulayan rüzgârların nefesinden uçarı kıvılcımlarım ufacık bir üfürükle tutuşturacağım yamalı eteklerim var
ellerimi ve kollarımı sallayarak yürüyeceğim kısa ve yağız adımlarla sonu gelmiş yolculuğumun ardından
küçücük dünya'ya kocaman bir varlık yükledim ama o beni bir damla suyun içinde boğmaya kalktı
..............
ayşe uçar 0912202422:12
[ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.