"sana/sadece sana.." isimli şiir 6.4.2024 23:36:46 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
zamanın damarlarında aldığı yolun sonunda ve başındasın. en utanmaz yerlerine kadar işleyecek ve soluksuz bir hızla sürecek olan bu kapıda...
bir defterin sayfalarına atılmaya ve akıtılmaya hazır en müsait gözyaşı.
bir adımdan sonranı bilmeyecek kimse senin..
derin bir ilmek, kumaşına narin bir düğme gibi hep sökük yerlerinle yüzleşecek..
az/ çok, şimdi/ sonra, sıcak ve soğuk.. bütün ihtimallerden bir parçayı aramak, seçmek ve bulmak için. derin bir ilmek bir bütünün içinde.
buradasın,
aynanın henüz su olduğu çağlarda.. tenindeki en keskin kokudan başlayan düşün bir yüreğin içine sızdığı ve bedduaların ve duaların ve kemden kemikten etten gözlerin sana dolduğu yerde.
önümü görebilmen için göğüs kafesine kazınmış gölgeleri, gölgeleri duya bilmen içinse hiç öpmediğim parmak uçlarına doladığın sesleri öğrenmelisin.. şimdi, tamda bunun için buradasın..
kırmızıda ve mordasın/ ordasın.. alnını ve aklını ve bileğini aynı hizaya getirmeye çalıştığın yerde...
gergin soruların ıskaladığı bir 'çünkü'nün dalındaki ilk elmada...
çünkü... bitmez sonlar, mutlu bitmez!
diş izlerinin diz izlerine yaslandığı ve gitmenin ve gelmenin sözden olduğunu öğrendiğin bu yerde..
içinden deniz geçen kentlerden sesleniyorum sana sadece sana..
- bunu neden yapıyorsun? - çünkü...
zamana taşınman, bütün eşyalarını zamana taşıman, aldığın son kitabı okumadan daha 'bir zamanlar' çöplüğüne atman. izmaritlerinin kokusunu gidermek için 'zaman zaman' penceresini zorlayacağını öğreneceğin bu yerde.
zarfları ve pulları, özneleri ve mısraları, yüklemi ve mührü unuttuğun bu yerde...
küskün bir sabrın dokunduğu o derin hücrede yeni yeni örülen duvarların içinde.
aklında ve alnında ve dudağında kanamaya hazır ilk kırmızılıkta.
buradasın, yanlış bir soruda ve bir cevabın tam ortasında belirsiz bir gölge, belirli bir ünleme denk. küsüyor akmayı unuttuğun bütün ırmaklar ve sırlar.. yüreğine fısıldanan ilahi bir secde, hükmün 'sırata' kadar bunu bilmeği öğrenmek için olduğun yerde.
işte buradasın..
biliyorum iki yol aralığına geldin bir yanın sımsıcak ve beyaz bir yanında buz. karanlık.. bil/iyorum seninle aramızda hiçbir şey yok bil/iyorum benimle aranda hiç.... sadece yağmur yağdığında sızan o toprak kokusu ve o ıslak sıcaklık..’ ve biz ki sevgilim olmayan sevgili; bir yere gidemiyoruz kalakalıyoruz farkındasın değil mi? boşluğuna uzayın ve ayın yüreğine hapsedip AKlımızı mavi bir göğe yükseliyoruz farzet cam parçaları ile çizerek DÜŞlerimizi bileklerimize bir söz, harita ve yol olmadığında seni anlatıyorum çünkü içindeyim/ sırılsıklam ıhlamur kokan ıslak bir bahar gibi..
ben aşıktım/ sen ise mavi o yüzden ellerim boya kokar..
dahası... hiç-bir-şey eksik kalmayacak daha fazla/ senin kadar inan.. avuç içlerimde darası alınmamış yokluğun ve ceplerimde ağırlıklar. kapıları açık bıraktım ayaz/tenimdeki.. soyuyorum tabanlarımın yüzgeçlerini/ soyuluyorum sana.. dur/dum. gözüme kaçıyor ışığı kılçığın, gerisi kırpmalar/ düş bozumları/karanlık. bu yüzden, el yordamıyla öğreniyorum hiç öpmediğim avuç içlerinden el yazmalarını yeniden… sen susma lütfen aramızda bir şey var. seninle benim aramda. memleket gibi memleket/im gibi başka hiçbir dilin henüz anlatmadığı...
(...)
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.