"GÜL-Ü CANANA DÜŞMÜŞÜM" isimli şiir 12.5.2024 21:28:55 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Hal bilmez, söz bilmez şu nadanların elinden Perişan olup, hüzün ve hicrana düşmüşüm Doymak bilmeyen aç gözlü ruhların dilinden, Köşe bucak kaçan bir su-i zana düşmüşüm.
Yüce Zatın verdiği ilim irfan dersinde, Ne vicdan anlar, ne de irfan içerisinde Alimlerin yanında, arifler meclisinde İlimsiz irfansız bir imtihana düşmüşüm.
Devletin malı dedik, kıymadık hiçbir pula Kör olmuş gözlerim yapıştı bir naçar kula Ölmüyor ki! şu fani cismim, ruhum kurtula Mecnun gibi sahra-yı beyabana düşmüşüm.
Bir zamanlar elimde, kalemler ak-pak idi, Güzeller vardı etrafımda, dil-ü pak idi. Sanki gönlümdeki herkesten, pir-ü pak idi. Şimdi gönlümdeki kara sevdana düşmüşüm.
Ele geçer mi? bu zamanda namuslarından, Gözlere uyku girmez, gece su-i zannından, Bıraksam gönlümü, bakmaz kimseye arından, Hakiki dost zannedip, bir Yaban'a düşmüşüm.
Aşıklar meclisinde gördüğüm, her bir güzel Baka kalmıştım, ela gözlerine gör, güzel, Tanıştığıma pişman etti beni, yar güzel Mecnun leyla gibi, Gül-ü Canan'a düşmüşüm..
...andelip...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.