Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"TARIM VE GIDA" isimli şiir 18.10.2019 10:38:31 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Üretim de neymiş, üretsin köylü! Ben babalar gibi alır satarım… Seyretmek varken ağalı, beyli; Nerden çıktı şimdi, gıda ve tarım?
Sanki yurtta su yok, geniş toprak yok! Ormanları kestik, dal yok, yaprak yok! Kuruttuk doğayı, kuru pıtrak yok! Her gün kederime, keder katarım…
Sen nasıl milletsin, nasıl bir boysun? Çalış, didin, üret memleket doysun! İthal saman aldık, yurttaşım duysun; Tarım, tarım diye, gırtlak yırtarım…
Devletten destek yok, hepsi uyuyor! Çin’den çitlek getirip, hep göz boyuyor! Millet nasıl zorda, elbet duyuyor; Halk diyor; “aç bilaç, nasıl yatarım?”
Sabah ezanıyla, uyanacaksın! Pulluğa, çapaya, dayanacaksın! Güneşin altında, hep yanacaksın! Yeni nesle işte, budur ihtarım…
Nüfusu çoğalttık, yetmedi tarla! Göç ettik köylerden, on teker Tır/la! Geri dönüş için kalan hatırla; Karşıla sen bizi, sayın muhtarım…
Karaman-2019/10
ÜSTATLARDAN:
Yerli ürün yapmaz kanser kısırlık, Halk neden yaşasın sağlam asırlık? Yan gelip yatmaya her yan hasırlık, Başka türlü nasıl toptan batarım?.......sakaogluhasankarakucuk
YAZARININ BİR DİP NOTU:
Bu şiiri okuyan dostlarımın da iktidar gibi konuya Fransız kaldıkları açık ve seçik...iki yorum alabildi şükür...çünkü konunun ciddiyetine ve de vahametine millet olarak vakıf olamadık...bakın ben gelecek sene inşaat mühendisliğinde 50 yılı doldurmuş olacağım. bıraktım betonla uğraşmayı çünkü o kalkınmanın lokomotifi değil sadece rant kapısı...bunu neden yazdım yarım asırdan sonra köye yerleştim, 55 dekarlık bir ceviz çiftliği kurdum ve çiftçilerin neler çektiğine, neden bir kesere sap olamadıklarına şahit oldum...vahşi kapitalizmler/de parayı paradan başkası kazanamıyor, gelen tüm yönetimlerde aynı akılda oldukları için zengini zenginleştirmek kolaylarına gidiyor...nerede o 25 aralıklarda yaptığımız yerli malı haftaları, nerede o kara sabanla ülkenin üretimine omuz veren elleri nasır dolu, çatlak dolu ecdadımızın gayreti...bu konu hakkında ömrüm yeterse mutlaka bir inceleme türü kitap yazmak istiyorum ömrüm yeterse... selam ve saygılar sunuyorum......HŞT
Halil Şakir Taşçıoğlu
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.