Web Zaman Damgası

AĞLATIR BENİ...

BİNDİRİR SALA GÖZLERİN...

Bakışların dokunur, yakar yaslı yüreği,
Bakanları öldürüyor,o eladan gözlerin,
Aşkların ve muhabbetin,budur gereği,
Tutulmuş nazara,alır başa bela gözlerin...

Gördüğüne alışılmışta,hem de buğulu,
Yolundan çeviriyor babayiğitleri,oğulu,
Sayılmaz asaleti taneyle,desek çoğulu,
Hastaya okutuyor, bin bir sala gözlerin...

Bakınırken aşamazsın,taştan duvarın,
Etkileyemez onu,boran,fırtınan,karın,
Yanı başında akıp geçmiş deli rüzgarın,
Sanırsın demirden yapılı, kala gözlerin...

Bulunmaz Hint Kumaşıdır,altına değer,
Eksilmez ki bakışında hiç,gam ile keder,
Rızan ile dönüp bakar mısın tek sefer,
Aleme değer,değişilmez,pula gözlerin...

Akar yağmur misali,dökülüyor gözden,
Yanıp tutuşur malum,ateşten,közden,
Bağrını deler maşuku,anlamaz sözden,
Alır serveti,muhtaç eder çula gözlerin...

Bulunmaz bu cihanda,hiç onun dengi,
Bir bakışla durdurur,muharebe,cengi,
Hatırlanamaz baktıkça,nasılmış rengi,
Bilmiyorum belki siyaha, çala gözlerin...

Kararlıdır,atmıyordur ki bir adım geri,
Aynaymış gibi duruyor,içerisinde peri,
Satsan haraç,mezat,verilemez değeri,
Görenler değişmez,altın mala gözlerin...

Sol yanına saplanmışta,delerek geçer,
Suna misali,nehirlerden,gölden su içer,
Saplanır yüreğine,zannedersin hançer,
Biçiyor insanı ikiye,sanki pala gözlerin...

Göç eylerken konar,durmuyor havada,
Yakıyor Mecnununu,acımasızca tavada,
Döner fıldır fıldır,neler görmüş yuvada,
Müptelasını düşürmüş ne hala gözlerin...

Maraldır,ceylandır ve uçan bir kuştur,
Dağlarımızda da tipidir,fırtınadır,kıştır,
Bazen merhameti dilenen bir bakıştır,
Bağrını yakar esir ederek,fala gözlerin...

Karga ayrı öterken,ayrı ötüyorsa saka,
Garibanları anında bastırıyormuş faka,
Ellerine tutturulmuş ise dallarla, yaka,
Bülbülleri bent edermiş,dala gözlerin...

Gel zaman git zaman,oynar isen oyun,
Keser ekmeğin,kurutulur dere ve suyun,
Gitmiş elden sağlığın,değişmiştir huyun,
Geçti dost kervanı,avucun yala gözlerin...

Kaptırmayasın gönlünü,o ahu dilbere,
Yaralanıp yürek,maraz kapmış bir kere,
Sakın ola onunla çıkmayasın son sefere,
Yaradan edermiş meftunu,kula gözlerin...

Ne mutlu o insana,gire seninle yorgana,
Sonrasında gitse giyotine,yağlı urgana,
Hele birde yatıp uyusa,yâr ile can cana,
Garibin yastığında,uykuya dala gözlerin...

Döşek,yorganda uyusan,üstünde yatak,
Dipsiz göl, derya misali,yosun ve batak,
Dört kollu kayığını getirin,birlikte çatak,
Başucunda imamı,bindirir sala gözlerin...

Nurettin GÜLBEY
Saat : 01:59
15.09.2019
Yalova