"Anadolusun Sen" isimli şiir 28.4.2019 01:20:39 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ceplerimde kar tanesi Erir bir masaldan ay yüzüne Kara bademlerin altında Yağız bir at... Küheylan mı küheylan
Ezan sesinden gelen kokuyu Yokuş aşağı inerken heyecanlanır gibi Biraz tebessüm ile kedi sevmelerimi Maziden en güzel kare seçmişim
Radyolarda mert türküler çalardı Toprak bastığı zaman inleten efeler gibi Bir de acı anonslar içinde Toprağa düşen nice fidanları Sızlaya sızlaya Gömerdik kalbimize
Çıkrıklı bir tepenin rüzgar-hisar vadilerinde Çiğdemlenirdi ovadaki koyunlar Bembeyaz kar gibi inerdi Çıkarken rıhtımdan sarkan gemiler gibi Ekmek kokardı akşamları Anneler ellerinde taslar Su yolundan gelirdi Bir siyah beyaz ekran ardılında Şahika şahika sen çıkardın Aşk sendin aslında Elinde bir mavi tülbent Öperdin geceleri yorganımla Yıldızla ve kedimle uyuduğum vakitler
Glakson tetikte sabah 7 gibi Karşı komşumuz hastane sırasına giderdi Ümitsizliğin derya olduğu saatlerdi Perdeden izlerdim gökyüzünü Ağlayan bulut çizmişim bir kere Matematik defterime
Kurşunlar görürdüm eriyen ama Fal gibi vurur insanlara acizliği Çaresiz bir tutaklık Dimağda kuraklık Anadolum uğur uğur sallanır Salkım söğütlerde şimdi
El ayağ çeken insan resimleri Nasıl taşarda gider sular Kalır kementlerde izi İşte öyle terk ettiler Yürek sızısı hastalığna Meczup ettiler bizi...
Ekmek arası emek gibi Ter damlardı ama yüreğimden Şöyle alırdım bir ceviz ağacı gölgesinde Yitik düşleri anlatan nice kitapları Sonra düşlerde görürdüm Çilenin masumiyetini Bulutlar üzerinde çiğ damlasının Dilime düşmesini beklerdim Sabah köpürürdü küheylan Ağzında güneş kıvılcımları Sabana koşar adım Sanki çatlarcasına Tohumlara yuva yapar gibi Toprağı titrete titrete Radyo şarkıları gibi Bastıkça nal seslerini Köydeki çıkrık tulumba duyardı
Hiç dinlediniz mi ? Su sesi nasıl bir nimettir... Hele ki başaklarını bekleyen Kasketindeki kağıtta Köylü Gönlündeki künyede Yorgun yazan Anadolunun civan-mertlerini
Bazen sevda kuşun kanadına konar Ruhu bir cigara dolumu doldurur Sonra ağlatır nice gözleri Şimdi mektep yolundan gelen Bir gazete küpüründe Ölük ölük bakan Evlatlarını gömen nice baba Nasıl sızlatır yüreğimi Halbuki okusa köye aş olacaktı...
[ikiyanayasla]Muştada sıcaklık Erir gider ellerimde Genç kalemim ve bedenim Harflere inat dokundukça Hare hare içtikçe Dolunay mevsiminde Anadolu rüzgarını Senin adını bestelerim dilime Girdin aklıma çıkmayasın Şimdi hoyratça salın Şen yuvalarında tüten ocakların Gözleri pırıl pırıl yörük evlatların Akşam çayında şükür karışır ya hani Öyle seviyorum seni Mutluluğun biçkisi Bir hilal gibi gökten düşer Tek kelime okunur Destanla dile pelesenk olur Anadolu'sun sen....[/ikiyanayasla]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.