Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"- Mevzu çok mu çok derin..." isimli şiir 3.11.2018 23:47:27 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
spesifik ama etkiliydi bu Irma kasırgası yıktı beni önüne varlığımın adına ne çıktıysa silip de süpürdü .....
mevzu çok mu çok derin bir kuyu dost dip görünmüyor ki bende çözeyim öyle böyle değil çöpe gitti post sanki de bir menba altın gözeyim...
o tufanın etkisiyle ilk baharımın nasıl olup da kışa döndüğünü bir bilsen bir ömrün nasıl çürüdüğünü illa ki görürsün mevzu kor ateşten daha da beter el ayak ve dizlerim tir tir titrer zayıf biri olsaydım o anlarda da oracıkta ölürdüm
o felaket say ki bir ömürü kökten aldı da gitti say ki uğruna nice nice dağlar devrildi say ki kaç kez ölümlerden döndü say istersen yürek kaç kez lime lime oldu say işte varın yoğun ne denli heba olduğunu işi bitişte kaç kez yalanlara dolanıp da boğulduğunu
derten derde düştüm yazda kış oldum sevgi ne bilmedi garip kuş oldum aşkla bakan değil gönlen iş oldum sanma hor bakışta seni üzeyim...
o tufan olmadan önce oysa ki hiçbir kimse bu kapıdan geri çevrilmedi ama değer ne kıymet nedir de bilinmedi gelen işi bitişte arkaya bile bakmadan sıvışıp da gitti o vakitler koca bir atmacaydım sözde şimdi mi sanki de tüyü yolunmuş bir minik serçe
ne laf dinledi nede sözden anladı haspa burnunun dikine hep yokuşu tırmandırıp da durdu sağı inkar solu inkar arkası önü de hep nankördü ne yapılanı gördü ne bir an baktı sunulan ilgiye ne gösterilen sevgiyi anladı nede bir parça vefa örneği gösterebildi yapılıp da edilene yedi içti yan gelişte de zıbarıp da yattı biteviye
aç gözlüydü her an doymadı özü yalandan dolayı geçmez ki sözü hep kalas taşıdı sönmez ki közü olmaz asla eşin sanma müzeyim...
ruhu doysa bile gönlü hiç doymadı göz hep istemlerde halden anlamak şöyle dursun şekilden şekile soktu yüreği cenderesinde bir ifriti alemdi davranışları kılıktan kılığa giren art niyetli bir palyaço misalinde
yakışta da kül etti ekmek teknesini sığınışta tutunduğu tek ipini kesercesine şimdi ki hayatı ise bir bilmece ne çıkar acaba bahtına Allahın indinde oysa çoktan beridir Allaha havale oldu bile akıl işi değil ki ateşle dans etmek kendini aslan sanıyor bu kedi müsvedesi ters gidişatının hiç mi hiçte farkında değil bu gidişle ya özünü yada züriyetini yakışta da kül edip de bitirecek
hinin mevzusunu nerden bilebilirdim ki ben...
kökten uçup giti verilen emek yaşananlar kökten sahteymiş demek olmayan duyguyu olmaz istemek kevgir değilim ki ince süzeyim...
(03.11.2018) AZAP...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.