Web Zaman Damgası

Bir Hüzün Hikâyesi

Sen gittin ya gün üşür hayallerim incelir
Bir elif mahzunluğu kıyılarıma iner
Duyarsın ahvalimi pek apansız gün gelir
Yosun kokan havaya efsane kokun siner
İstanbul efkârlanır Boğaz’ın başı döner
Günün minesi solar cam yanar kandil söner


Nil’in rüyası güne tabir edilir dem dem
Bir nisan munisliği kapıları aralar
Suyun azizliğiyle bir şehir bulur kadem
Kirpiklerin ok misal yüreğimi yaralar
İstanbul efkârlanır Boğaz’ın başı döner
Günün minesi solar cam yanar kandil söner


Kızkulesi seninle aşık atar aklınca
Suya saçları değer Gülnuş Emetullah’ın
Aşka ceza kesilir yazılır kaç sakınca
Hüznüme merhem olur şefkati hep Allah’ın
İstanbul efkârlanır Boğaz’ın başı döner
Günün minesi solar cam yanar kandil söner


Her sabah tazelenir sana olan hasretim
Nil renkli hayallere kalemim yelken açar
Dudağımdaki sükût dört mevsim de sana im
Hurufat dalga dalga suya konfeti saçar
İstanbul efkârlanır Boğaz’ın başı döner
Günün minesi solar cam yanar kandil söner
08.10.2018 İbrahim Kilik