Web Zaman Damgası

SARI BAHARIM

Aklımın duvarlarında nem almış
Bir yığın duygu kırığı
Ağırlaşan başımın köklerini kemiriyor
Gün kısıyor gözlerini sevgilisine
Her gün aynı vakitte
Üç boyutlu d/okunuşlar aranıyorken aşka
Kırmızı bültenle
Aç bitir sevdaları vuruyor alnından yalnızlık
Gecenin saçlarında ateş rengi dalgalar
Tutkunun ellerini öpüyor
Çözüyor döküyor dilimi
Gün ışığında sevişmelere

Siyahi bulutların kadrajına girdi
Mezopotamya ovası
Beyazdan arta kalanlara razı kalıntılarım
Adımlarım yıkık dökük
Dar yokuşlarda hızlanır yüreğimin avlusuna
Perdeler yırtılır berraklaşır semalarım
Kendimi yudumlarken Dicle kıyılarında
Aynalar fısıldar sırrını
Göz bebeklerimin yeşilinden

H/azan yüklü dudaklara evriliyor
Sarnıçta biriken bozlarmış anılar
Gökyüzünü tutar sarı baharlar
Uçurumun kenarından çekip alır
S/olmadan hayatın tüm renkleri
Sarı denizler düşletir
Sarı hüzünler yağdırır üzerime
Oluk oluk akar sararan y/anlarımdan
Tutamam sarı damlaları kirpiğimde
Sarı ekinlerle b/içilmiş kederlerime
Sarı ışıklar gerek
Sarı şarkılar eşliğinde
B/ana da yakışıyor eylül gibi
Sevdayı sarıdan yaşamak

Bağ bozumunu bekleyen sarhoş üzümler gibi
Süryani kahvesiyle kaybediyorum kendimi
Kakule kokusunu yudumladıkça
Alıyor sertliğimi sarı fincanlar
Ve yumuşuyor zihin topraklarım
Sararan umutları bir b/aşka besliyorum

Sırtıma ağır gelen düşler
K/açıp göğsüme yaslanıyor
Rüzgarı yakalıyor yelelerinden
Ve anlıyorum ki her eylül
S/arı baharlar doğuruyor
Üç vakte kadar büyüyüp
El sallayacak gözlerimden yeni mevsimlere