"-Yüreğimi tarumar etmiş olan kadın..." isimli şiir 1.8.2018 11:45:21 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
kim görmüş ki tek düze bir his yumağında ki maceracı tutkuları eleman dedikçe üstümüze çöker yerden fırlar gibi böğrü deler hüzünleri sevmediğin bir ot gibi de hep burnun ucunda biter sesi bile insanı rahatsız eder renginde karadan başka yok ki tümden tüketmiş albenileri karanlık bir gece gibi seçemezsin de ne mal olduğunu bukalemun gibide renkten renge girer
kaçarsınız ya şerrinden biteviye o özlenmişçesine çöker önünüze sebepsiz haksızda değil aslında kamçılandıkça koşar ya hayvanlar o da öyle bir şey istenmedikçe yılışır da durur Yüreğimi tarumar etmiş olan kadın düşünüyorum da bir hissiyat bulamıyorum hiç bir şey de hissetmeden sevgili de olunmaz ki zoraki duyulan sevgiyi ne yapsan da yeşertemezsin ki
kim ne der ne söyler ben bilmem ruhum tarumar biçimde allak bullak İçimde ki duygular kara kışı aratmaz bir zemheri ağacı gibi yaşam için budanmayı beklerken tereddüt üstüne tereddüt yaşıyorum korkularım kemirişte bitiriyor içimi beynimde bin bir karınca geçmişin artıklarından her an çığlık çığlığa yırtınır nefes alışlarım gönlümün kuşuna bir kafes ararken yaşamımda ki kısır döngüden hüsrana uğramış varlığım sürterde durur kaldırımlarda
oysa ki bir kafa kağıdı olmalı tutkusuna ibanlı belki de atacak üstünden tüm yüklerini gönül ferahlığı ile sarılacak ruh ikizine sert bir kaya gibi aşınmaz olmalı kişilikte nefesime sıcak bir nefes gönlümle yücelecek bir prenses baştan aşağıya gül kokmalı endamı tepeden tırnağa ıslatmalı beni fazilet sağanağında ruhumun içinin de içinde has bir yer bulmalı verimli bir toprak misali mahsulden cimri oluşta kaçmamalı yedi veren güller gibi daima üretmeli
yalnızlıklar eş yoksulu kor bir od geceler örter içimdeki biteviye özlemleri bir yangın yeri gibidir sevdasızlık sonsuzluğa üflenen vuslatıma erişe bilmem ne mümkün ellerim çorak bir toprak gibi hasret kaldı sevginin ısısına kavuşmalar kaçarken yakalandık aşkın cürümüne böylesine yakışta kavuran bir özlem çökmüşken yüreğime umutsuz günlerin elinde kalakaldım çaresiz çıldırıyorum
yürekte ki bu son umut tükenişte giden istikbal hüznü sen olan bir yaşamla çaresizlik tütüyor benim burnumun ucunda sahnede her an bir dram şiir geleceğim bir zalimin dilinin ucunda
elmam kırmızı değilmiş meğer ben aldanmışım ham olana ani bir şaşkınlık taş gibi düşerken akılsız başıma demek ki dümensiz açılmışım ben denize bu sahilde yanlış asılsam da yeniden kırık küreklere dibe battıkça anlıyorum ki bana ait değilmiş bu haspa
halen daha sızlanıp da duruyor musun sen gönül sen bile bile isteyerek düşmedin mi bu tamu kuyusuna...
(30.07.2018) AZAP...
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.