"ADIMI ŞAİR KOYMADIĞIM EN GERÇEKÇİ VASFIM..." isimli şiir 27.7.2018 16:54:20 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Hörgücü nefsin, tutuklu bir yalan Zikreden teninde elemin Gönül gözünden sızan neme bile Kıyamazken işin aslı. Yorgun bedellerin hükmü Bedelsiz zincirleme kazalarında Ölü neşenin zikri Bazen tokat misali Çarparken ardı ardına Kapanan kapıların o paslı kilidi Yine, diyebilmek bile yangın yeri Hallerin zannı; Yüreğin mahmuzu Yorgun kıyamda Akla zarar içine düşülesi isyan.
Bir mabedin teşrifi: Akılsız bir aşka düşüp de Başından eksik olmaz hani O sarı beyaz kavak yelleri. Zemheride donmak de neymiş, Diyenlere değil mi yüreğin temennisi?
Bir kez sevmeye görsün Kaçınılmaz mevsimin kibrinde Kanayan her hücresinde Şiir misali bir yorgunluk Adımı şair koymadığım En gerçekçi vasfım: Şiir yer şiir solurum, demek de neyin nesi? Diyenlerden özrüm Galip geldiğim şu yüreğin cenazesinde Bilumum sıfat alır da başını gider hani… Varlık ne kıstas Ne metazori bir zulüm.
Defni mi zor doğum dediğin Her yeni başlangıç mı kabullenesi? Yoksa şiar edindiğin hüzne kenetlenen Deli dolu imgelem: Bazen zuhur eden teselli Kelamın yeknesak ve hayli tık nefes şanı Sözcüklerden alıp da ağzının payını.
İçine düşülesi şüheda Mermer lahit zanlı tebessüm Yorgun zikrin bir kinayesinde Yer içerim her zehri Zıpkın misali neferine dokunduğum Aslında hayatın çekili perdesinde Ara verdiğim her yeni sekant Sözüm ona yazıp yandığıma kanaat getirmek de Neyin nesi?
Aslıma vakıf Dünüme yeniğim madem. Terennüm yüklü yarınlarda Dolup taşıyorum Kerbelasında mevsimin Okunmadık hutbesinde yaralı şehrin: Kazan kaldırıp da rüştünü ispatlamak mı Elemin? Yoksa bentlerde dokuduğum her katresi Edimlerin yüzü suyu hürmetine Gerdeğe giren gelin misali Her şiirin basıldıkça bam teli.
Bir şiire gebe gece madem Yana yakıla yaşamak mı çok elzem? Belki hükümet misali her gövde gösterisi Şiirin tebaasına yenik düşüp de Şehrin kinayeli surlarında Kayıp düştüm gölge misali?
Ömürlük içimi olsa keşke şahadetin Bir de dikmediğim kefeni Her gece kana bandığım Vicdandan sızan bir tomurcuk Açmasına çokça zaman var Elemin baş şehri her yaprağı Okşarken usulca Baş koyduğum neşemde bile yok iken ismim.
Bir gülde bir de söylenmedikte keramet: Gülmeyi ben dilemedim Vazifesiydi evrenin belki dirliğin teminatı Her ölümü içime çekip İçlendiğim ne çok yüksünlük Gaipten gelen bir selamı erdem bildiğim Bilmediklerime bile kefilim.
Zuhur eden naaşında gölgemin Kayıp giden toz bulutunda Sözüm ona kuyruklu bir yalan Kayıp da içine düştüğüm onca zikri Derlediğim her yeni günü Şiir tadında bir ölüm dileyip Boydan boya serildiğim kabrinde özlemin Dinginliğin reçetesi: Reddi güç kabulü güç Edindiğim değil ertelediğim her yeni gün Darlandıkça sefasına biat ömrün Kabzasına attığım her çentik Dinginliğin huzurunda bir sefil fani.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.