Web Zaman Damgası

Yürek Hasreti

..........
Bosna sokaklarını yalnız başına turlarken, kimileri
Mide saltanatını ihtimamla meşguldu.Dolu bir kalbin özlemle
Acıya kattığı ilhamı içime sindirmeye çalışırken, aklımın gerildiğini
Hissediyorum.
Sanki acı ve özlem yüreğimde yıkılmayan bir kale …
Ne çok şeyleri özlüyor bu yürek,tarifi yapılamayan duygular yakıyor içimi,
İnanın bir bardak çay bile kesmiyor hasreti.
Bazen bir gülüş,bir çiçeğin yaprakları,bir tırtılın hikayesi
Hepside benim hayat sahnemin aksesuarları
İki kişilik çay koydum, sohbetim bile iki kişilik, ya okuduğum şiirlerim
Hepsi gözlerine bakarak söylediğim
Hangi yaşta olursam olayım bitmeyecek hayallerim
Bitmeyecek asla ümitlerim.
Her şiir satır satır bizi anlatır
Şu günlerde yine efkarın zirvesindeyim,
Bin tesellide versem kendime geçmiyor yürek acım
Lal olmuş suskunum, sözlerim bile yorgun kendime,gönlüm
Umut yüklü ama tünel çok uzun gülüm.
Suskunum içimde konuşuyor yerime gözler
Onda da yapabildiğim tek satır damla
Uzaktan sesimi alıyor musun? Ulaşıyor mu gönlüne?
Ve ben sesinde dinlenmek istiyorum yaslanıp omzuna hayallerimle
Açılmak bambaşka ufuklara batmayan şafaklara koşmak istiyorum
Sende beni görüyorum sana her baktığımda
Masumiyetini ve pırıl pırıl yanan gözlerini özlemle arıyorum
Dahası anlıyorum seni içimdeki beni
Başlıyorum kendimi kendime anlatmaya anlayan sadece sensin
İçimde yanardağ var sönmeyen harlı
Dinmiyor işte sevgili geçmiyor ne yapsam
Her deprem bende derin hendekler açar
Özlemekten daha şiddetli fay hattımı var?
İçimde çığlıklarım bilmiyor kimsecikler
Beni ancak benim gibi düşünenler özler
Söz geçmiyor yüreğime aklımdan gitmeyen sen
Hani bir sigara çekersin ya kahrından içine
İşte öyle kokuyor hasretin kokusu
Bir cama üflüyorum soğuk nefesimi ve …
İsmini yazıyorum masumca cama
Yüreğim öyle karışık ki hercai derim
Ve ben sürekli acıları devşiririm
Gözlerinden miras kalan tesellimdir bana
Sesin gökkuşağı gibi renk açar kalbimde
Sahipsiz bir damla akar yağmura karışan
Kim bilir iki yöne zıt giden aşk yolcuları, umulmadık
Bir yerde kavuşur yeniden.
Bir sana sevdalıyım bir de şiire
Kim bilir bir örümcek ağında buluşur sevda.
Sorulur mu aşk nedir diye sevdalanmış meczuba.?
***
yusuferdoğan