"Yer ağlıyor gök ağlıyor 2" isimli şiir 20.6.2018 18:56:02 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Vahşi artık mahsun bir sahabi Adının arkasında radıyallahu anha Saklandı direklerin arkasına Görünmemek için Kainatın Sultanına Kimi zaman gözyaşlarını ceyhun etti Akıttı yanaklarından aşağıya Kimi zaman bekledi bir nazar Bir göz göze bakış daveti alma umuduyla Ama.. Olmadı.. Hiçbir zaman bu olmadı! Kainatın Sultanıyla bir an dahi olsa O an bir saniye bile olsa o mutluluğu yaşayamadı Canlar sunulan Kainatın Sultanıyla göz göze gelemedi.. O yürek buna nasıl dayandı? O teveccühe nail olamamak Tıpkı yağan yağmurun altında ıslanamamak Çöl sıcağında kavrulmak gibiydi Acılar kalbini delip geçerdi Attığı mızrak gibi Vicdanını paramparça ederdi.. Bu hüznün adı Gurbetti..hasretti..çileydi..dertti..kederdi.. Vahşi hep mahsundu, hep boynu bükük gezerdi.. Sanki tecrit edilmişti doğan güneşin ışığından Karanlık gecelerde dolunayın nûrundan.. Günler geçti.. Izdırabın deminde aylar yıllar geçti.. Ve Efendimiz ötelerden dâvet aldı Bıraktı Vahşi’yi ve ebediyete irtikal etti Vahşi boynu bükük.. Vahşi perişan.. Aradı her yerde Kainatın Sultanının bir bakışını Nazarını izini aşkını sevgisini Yoluna kurbandı.. Bir yolu olmalıydı Bir fïrsat yakalamalıydı.. O acı mağlubiyeti bir galibiyetle örtmeliydi Kararan gecelerini gün ışığıyla değiştirmeliydi.. Ve.. Bir fırsat yaklaşıyordu Efendimizin uzaklardan Medine ye yaklaştığı gibi Karanlıkları boğduğu gibi.. Museylemet ul Kezzab’ Yalancı peygamber ’ Oldu Hz Ebubekir’e imtihan Mücadele çetindi boğulmalıydı küffarân Vahşi bu fırsatı kaçırmadı ve.. Hz.Hamza'yı vurduğu mızrağıyla oldu İslama derman Kahinlerden haber alan Müzeylemetül Kezzab'ì Demir parmaklıklarla çevrili yatağında Öldürmeye kararlıydı ve mızrağını sapladı Bogdu küfrü muzaffer çıktı bu savaştan Kaldırdı kafasını ve dedi Sultanım! Ey Kainatın Efendisi! Yaktım ben senin ciğerini Seni tanıdığımdan beri yandı benim ciğerim de Nedâmetimle kavruldu durdu yüreğim Paramparça oldu kalbim Nolur nolur söyle! Benden razı mısın şimdi? Belki de baktı Efendimiz O'nun gözlerine şefkatli bir şekilde Ve muradına erdi Vahşi de.. Vahşi sahabenin en düşük mertebeli sahabesi Ey Abdulkâdir Geylani hz'lerinin 'Atının burnunun ucundaki toz bile olamam' dediği sahabi Büyük bir imtihandı seninkisi Bu dünyada O'ndan ayrı kalmaya dayanmak azapken Sen bu azabı tattın yaşarken Mevkin en altta kalsa da Sen sahabe olmakla şereflendin Ama mahsun bir mümindin ve de mahsun gittin.. Ama eminim ki razı oldu Efendimiz senden Razı oldu küffarla olan mücedelenden.. Rabbim de razı olsun senden ve bütün sahebe i kirâm Efendilerimizden..
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.