"kiraz" isimli şiir 11.5.2018 21:20:38 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Yukarıda asrını doldurmuş bir güneş, aşağıda geceyi yutan yalnızlık kutuplar gibi çıplak bir ülke Ne kuş, ne dere, ne ağaç
Sehrimin hayaletleri bile aç hayal gücünü aşan sarkaç buz güneşinin soğuk zulmünde kabus gibi geniş bir ülke
çıyanların gıpta ettigi kene emiyor zamanı tembel uykudaki saat vakitsiz yumak gibi çözülürken sırrı ;
parıldayan gözlerin abidesi çocuklarını sırtına vururken kabilesi dizinde uyutur sesleri verimli göğüslerinin sarpa sarmış yollarının ne haram ne helâl bilmeyen merhameti
uzakta köhneyen alınları vagonlara yığılı ermeni çocukları ağlıyorlar Rüzgar kiraz ağaçlarına saklamış bayramlık ayakkabılarını gökyüzünün gözleri gibi yürüyüşte yorgun bir sevdanın sürgünü sanki
eritir kayaları kum taneciklerinin döndürdüğü zaman bereketlenir düşünde ki ovaları yeşil dalların tanıdık yolların karanlık ayakları kurşuni bir ufuk kasvetli gemi korkulu gecede bile yürüyebilen Çünkü yıldızların parlaklığı canavarca gece fikrine yanık tatminsizlik okyanus kenarındaki yarım ada ağaçlar yeşil derin
Ve güneş bir riya ile batıyor Bir dalga soluk kum üzerine çörekleniyor Okyanus mavi paltosunu atıyor vahşi ve çıplak şimdi dehşet içinde fırtına aşıyor Geceye duman katran gibi düşüyor yarın ölecek çocuklara şarkı gibi
Geceye duman çılgın gibi düşüyor Gece diz çökmüş üşüyor yarın ölecek Alçakgönüllü karda yumuşak gölgeye Gece gülümsemeden uzaklaşıyor
nereden geçer ayın tarlada tütün çelik vardır çelik yolarda paslanan yanlızlığına inat sığınabilmeli bir çocuk
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.