Web Zaman Damgası

YURDUM...

Şimdi Erzurum da olmalı
Çifte minarede karşılamalı baharı....
Kaleden bakmalı Erzurum ovasına
Ordan selam vermeli
Abdurrahman Gazi’ye,Habip Baba’ya..
Ve Ulu Camide cuma namazına durmalı
Şimdi Erzurum da olmalı vesselam...

Ankara’ya varmalı sabaha karşı
Hacı Bayram’da sabahlar
Ne de güzel olur....
Denizciler caddesinde sabah çorbası
Çay semaverde parkın birinde
Ve öğlen molası Anıtkabir ‘ de
Ata’nın huzurunda....huzurda olmalı....

Kastamonu gençliğim,gençlik yıllarım
Nasrullah meydanında çeşme
İçmeli kana kana hazır bedavayken
Öğrenciyiz kardeşim paramız mı var?
Hazreti Pir’e uğramalı...Unutmadan
Unutmadan Ayağı Yanık Aşıklı Sultan’ı.

Bursa...Bursa’ya her dem varılır
Yeşil,Yeşil’den Emir Sultan
Sultanlar sultanı....Ne canlara can olmuş
Ulu Camii..Heeyy gidi Ulu Camii
Somuncu Baba’nın sırrına mazhar...
Ve suyu akmayan Müslüman’a haram çeşmesi...

İstanbul ...yedi tepeli şehir
Aşkların aşıkların şehri İstanbul
Canlarım,canlarım var sende
Hepsi sana emanet....
Eyüp Sultan sancaktarlar şahı
Duacı ümmetime dünden yarına.
Umutların,kaygıların,duaların
Dünü,bu günü,yarını İstanbul....

Bazen,bazende Kayseri’ye varmalı
Bostancı Baba’yı,Helvacı Dede’yi bulmalı
Hızır’ı,Hacı Bektaş-ı sormalı...
Çıkmalı,dağların efendisi Erciyes’e çıkmalı.
Tekir yaylasından son güz ayı geçmeli..

Ahi Evren dergahı Kırşehir’de kurulmuş,
Hünerli ellerde sevgi yoğrulmuş..
Vefalı topraklar bir Neşet usta doğurmuş,
Hoyrat,bozlak türküleri duyurmuş...

Nevşehir,güzel atlar ülkesi
Aşk vadisine düşer,
Alçaktan uçan Gülperi’nin gölgesi.
Ve yüzyıllara yayılır,
Yayılır Gülper ile Revan aşkının hikayesi...


Hatay ya da Antakya..
Sokak lambalarını ilk sen yaktın ya...
Aydınlansın diyerek şu karanlık alemler...
Ve Asi...Asi akar nazlı nazlı
Akar aşıkların yüreğinden ötelere,ötelere...
Taşır bizi,taşır yeni yeni ümitlere...

Adana...Büyük Saat yerinde yerli yerinde
Duruyor öylece zamanın kıyısında...
Ülkemin göz bebeği Çukurova’sında
Kurulmuş,kurulmuş Seyhan’a
Sevgi Adası...Sevginin adası...

Edirne,Şükrü Paşa destanı...
Edirne’de Selimiye,
rahmetle andık seni yapan ustanı..
Erler çıkar meydana....
Ne yiğitler doğurmuş sizi doğuran ana...
Bir sabah vaktinde uyduk,Selimiye’den göklere yükselen ezana...

Zonguldak,elin mi karadır bahtın mı yoksa
Gözlerim dolar nerde bir haberin çıksa...
Ben ısınayım diye donan yiğitlerin diyarı...
Bilki seninle hep hep anaların duaları...
Karanlığın umuda çıktığı yollar senindir...

İzmir yüzlerce yıldır,uç beyisin yurdumun,
Kurtuluş Savaşı’na attığı son imzasın ordumun..
Ve İzmir dağlarında çiçekler açar
Her çiçek,bir yiğit,her yiğit bir Mustafa Kemal
Mustafa Kemal,Mustafa Kemal özgürlük demek...

Manisa;efelerin daha onüç yaşında,
Kanı vardır memleketin toprağında taşında,
Yakılmış türküler,yakılmış kınalar,
Yakılmış şehadetin sevdasına analar
Feryatlar uzanmış,uzanmış sonsuzluğa.

Sinop ah güzel Sinop...
kalesinden denize uçulur bir akşam vakti
Kim bilir ki ne canlar kendinden geçti...
Seyyid Bilal’in var,şehadet şerbetin içti.
Kellesi koltuğunda rahmete göçtü...

Samsun....Millet güneşi sende doğmuştu
Özgürlük,özgürlük dağlarında şekil bulmuştu.
Kimse anlamadı nasıl olmuştu,
Türk;yeni yepyeni bir devlet kurmuştu.

Uzaklarda bir şehir Hakkari
Tanrı orda yakın etmiş gökleri
Her güne,her güne göz yaşıyla uyanır
Uyanır Ağlayan Lale’leri,
Hüznün koynundan çıkar,çıkar Asuri gelinleri...

Eskişehir....Kanlı akar sende pınarlar
Derdinde,derdinde yıkamanın
Yıkamanın derdinde
medeniyetin kanlı ellerini...
İnönü’de dikili Kuvayı Milliye sancağı
Seyyid Battalgazi koç yiğitler durağı
Yediler,Hamam yolu, Muttalip’te gönül dergâhı
Olmuştur,olmuştur
Sonsuzluğa savrulan sevgi yumağı ......

Avni Yeğin