"Beni Yokluğunla Sınama" isimli şiir 29.8.2019 16:46:56 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
yüzümde gök gürültülü bir sağanak gözlerim, yağmur yüklü bir bulut bir yağar'sam, ahmak ıslatan bir çisenti değil bardaktan boşalan okyanus gibi yağacağım gök gürültüsü bile korkuyor fırtına öncesi sessizliğim'den ya kendime bir şey yapacağım yada… utanmasam, ah bir utanmasam ağlayacağım!
böylemi olacaktı? ıslığını kaybetmiş bir rüzgar gibi susacak'mıydı şarkımız sensiz saatlere bile tahamülsüzken, araya yıllar'mı girecekti? sen hoyrat bir lehçe ile ifşa ederken ayrılığı çöle'mi dönecekti, aşkın yemyeşil vahası denize kavuşmak için çırpınan ırmaklar, böyle denizden'mi kaçacaktı? bu kadar kısa'mı sürecekti? buzul ve çölün dansı
ahh, yüzüne bakmayı bile sevap saydığım kaç günaha girdim seninle kaç cehennemle sınandım söyle, daha kaç ölümcül sınavdan geçeceğim daha kaç kez düşeceğim gayya kuyularına su yolunda testi gibi kaç kez kırılacağım
sınama… beni yokluğunla sınama sen olmazsan… ölümlerden ölüm beğenirim
bilmez'misin? hasretten boğum boğum boğulurum'da can havli ile su yüzüne çıkan süngerciler gibi ilk seni çekerim ciğerlerime bir kez ölsem içimde yaşatırım seni bin kez senden başka hiçbir şey yaşamaya bile değmez
sınama… beni aşk’la sınama senden başka hiç bir kadın, beni aşka ikna edemez
bir senin sevdanı hamayıl gibi asarım boynuma boynumun borcu derim, gönlümün harcı derim yokluğunda ırmak yatakları gibi kururum'da, el açmam ne yağmura, ne borana kanıma ekmek doğrarım dönüp bakmam kuş sütü sofralara