"Su Ve Yağmur Sesleri" isimli şiir 19.3.2018 20:52:39 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
alanı daralmış bir yerse yalnızlık içinde bendine sadık bir nöbetçi var demektir
ışığı biraz bana doğru tut şu bölgenin mukoza yapısında ihtiva ile şenlenmiş asit bulguları manidar
bunu satmamız zor manifoltdan egzoz ucuna kadar çürümüş su içer misiniz ışıklar gözlerimi aldı da peçeteler kıvrık bez parçaları çekmecesi açık komodin halıların desenlerinde terlemiş tiniz sizi rahatlatayım
sayın hemşire lütfen hastaya ve bana
arkadaki prizin içine giren uzantının ekin de çoğul kablolarımızı yıpranmış gördüm ne ise bu bahsi kapatıp kapıyı aç
neyi dinliyorsunuz doktor bey sizi çok düşünceli gördüm
koridorun sonuna doğru sevinç çığlıkları odaya ulaşmakta gecikmedi nerede kaldınız onca üzüntünün ardından buyurun çorbanız sıcacık yemeğiniz de geliyor bahşiş almak için bunu yapıyor biliyorum öyle deme be babacık bir bodrum katında kiracıymış
akbabanın lekeli gagasında ışıldayan siyah siyahı gördün mü bak eğik başından ağzına varan ot takı merasimi için yapılmış boynundan boşluklara eski bir intiharı asacaklarmış arkasında beyaz yüzlü foto muhabiri ama suratı ne kadarda güleç değil mi sen konuşamazsın dediğimizde başını taşlara vurup dehşetin herkes için yapılmış çanağına tükürdü
makasın ucundan dikişin sonuna dek çekiniz son reaksiyon çırpıntısının ardından alnınızdan öpülüp uyanacaksınız
duvarın içine göçmüş bir siyahlığın hayatın ilk melodisi olduğunu düşünmemiştim düşünürken düş görmüşüm görme kapalı kabuğun iç zarafetinin hızlı anlaşan ruh dili muhteviyatında geniş uzaklıkları kaplayarak anlaşabilirdim şükür beni görüyor musun şükür gözlerinin içinde çin granitleri de varmış mutfağımızın kirli tezgahında görmüştüm
saçlarına dokunan elim dünya yaratıldığında güneşin çekilme saatlerinde bıraktığı ilk gölgenin sevincidir desem bu durumun yaşanmamış olmasını kabullenmez sin değil mi öyle ya dudaklarımın dokunuş gücü aşkına nasıl çaresiz ve küçükler
çocuklar saklambaç oynuyordu tahtadan dolabın içine saklanıp yukarı doğru tırmanıyordu ve siyah dahada kararak gün ışığını emen bir çıkıntının uç vermiş köşesinden damladı
hemen beş yüz miligram anjiyo barutu biraz tütsü bulutu yatsın uyusun birazda turuncu iliştirin masayı yumuşak tutup mangalı küçük kömür parçalarıyla boğun ateşe herkesi çağırın bize en az beş nefes lazım bir iki üç deyince üfleyin
iyi ki doğdun iyi ki doğdun
su ve yağmur sesleri.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.