"SULAR YANDI YUSUF'SUZ KUYULARDA" isimli şiir 9.2.2018 01:18:05 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ay ışığında geçer günaha bulanmış çölü Kervanlar Şükürsüz dudaklardan kopup Kirli ellerimizde Dağılırken tesbihimiz Yusuf’suz kuyulara Bir isyan gördü Malik, yanık suda Oysa Yakup’un çocukları Asırlar önce terk etmemiş miydi ihaneti? * Hangi çağdan çıkıp geldi yeniden Hangi mevsimde içtik yanık suyu Bir günlük ömrüyle Kanadında mı taşıdı Suyumuza katılan bu zehri kelebek Ey İbrahim’in ateşine yürüyen karınca Taşıdığın ab-ı hayat suyuyla söndür İsyanımızı * Ne kadar da çoğaldı sayısı kuyuların Derine indikçe sular Daha derine indi isyanımız Her gün binlerce tesbih koptu ipinden Baş aşağı * Diz çökmüşken kumlarda Ebrehe’nin filleri Yorgun bekler yuvalarında Ağzında ateş taşıyan Ebabiller Muştulanır Kâbe Derin kuyulardan çıkarılır Dağılan tesbih taneleri Muhammed hürmetine * Öldü bilirdim Ebu Cehil’i “Ebu cehil ölmedi, kıtalar dolaşıyor” dedi Şairin biri Yüzü suyu hürmetine dizdiğimiz Tesbihimizi koparmak için Ne kadar da çokmuş Yanık suya baldıran zehri katan * Kuyular Yusuf’suz kaldığından beri Nazende sahralarda baykuşlara kaldı Ateş taşıyan ebabillerin yuvaları Elden ele dolaşır ihanetin asası Yeni kuyular kazmak için * Müsavi değiliz Yusuf’un sabrı, Yakup’un metanetine İsyanla, kinle doldurduk kuyuları Sular yandı Elimizde kirlenip kuyulara düşen Tesbihimizden.
[ italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.