Web Zaman Damgası

Ayrılık Münasebetiyle Bir Süre Sevemeyeceğiz

Özür :

"Ayrılık münasebetiyle bir süre sevemeyeceğiz."

tam terk ederken bastım deklanşöre
çürümüş gözyaşı kokusu aldım sadece
muhteşem bir gösteriydi
ayakta alkışlıyoruz bu piyesi

gökyüzü bu gece yere daha yakın
yıldızlar biraz daha sabırsız
siyah her zamankinden daha fazla tövbeli
çığlıklar biraz daha akıllanmış

- 06 Sylvia 1975 bireysel sevişme! devam et!

telaşlı bir şekilde abanıyorum beyaza
sanki sarılmazsam sıkı sıkı, birazdan bitecekmiş gibi

elbette bir kamyon şoförü de schubert dinler
elbette onun da birikmiş külleri vardır, savuracağı
elbette onun da muzaffer aşk hikayeleri vardır
elbette o da gidip gelmiştir, o kadınlara ağlamalardan

Bir filden de iyi tenor olur, o küçücük kalbiyle
şöyle bir sevse güçlüden,
ormandaki tüm yapraklar iç geçirebilir örneğin
ya da kibirli bir ırmak, aniden durabilir
ya da toy bir gelincik, sorgulayabilir kırmızısını
tıpkı benim bazı gecelerle hesaplaştığım gibi

- sana inanmalardan düştüm.
neyse ki burnum bile kanamadı...


mütemmim cüz
ben mi aynadan
ayna mı benden kaçırıyor gözlerini
kaçamak yeminlerinle renk değiştiriyor kalbin bukalemun
daha sana armağan edeceğim,
yepyeni rivayetlerim var hörgücümde
galiba hüznüm, yeni döndü gözlerinden
rejisör ne çok tekrar yaptırdı, senlerle
olmadı baştan, baştan, en baştan, olmadı
yine sev, sev yine, olmadı, olmuyorr
duyguya giremiyorsun, giremiyorsun, kilitli...

zira,
ben yaşlı bir balıkçıyım
sırtımda bir deniz dolusu taze günah
atıyorum ağımı, harflerin en dalgalı haline
rast gele! rast gele.
bazen iri bir vebal çıkıyor,
bazen körpe bir dün, cük
ya da çırpınan, çok çırpınan bir kadın ruhu...

- Yarın yine onlar yağacak, eskitilmiş damlalarıyla
- sıkı giyinin! hazırlıksız çıkmayın hiç bir masala!

deri atıyor,
yıkanmış bakireler,
sırtlarında bir aranıyor ilanı :
azılı bir ihanet, ölü ya da diri
biz yine de kıyamıyoruz,
yazgının bu tesadüfi sırıtışlarına


Özür :

"Ayrılık münasebetiyle bir süre sevemeyeceğiz."


Dil’ im
Sağırdır...




Oktay Coşar