Web Zaman Damgası

MAHPUSHANEDE SABAH

Hoyrattır mahpushanede sabah,
Ayrılık ateşine açılır gözün,
Ağustos’ta isyandadır özün,
Tepende solmuş kirli bir tavan,
Kalabalıkta ter kokar havan…

Hasrettir mahpushanede sabah,
Sevdiğinin resmidir başucuna astığın,
Akıttığın yaşlarla ıslanır yastığın,
Sağında solunda cananın yok,
Saplanır yüreğine hasret denen ok…

Kuşkudur mahpushanede sabah,
Aranır omuz vereceğin omuz,
Dönemezsin sırtını vurur kahpece domuz,
Âdem baba misali onlarca insan,
Psikopatta çürümüş öz kirlenmiş lisan…

Hüzündür mahpushanede sabah,
Acılarla yüklü bir nağmedir zaman,
Gitmez kulağında çınlayan ferman,
Gönlüne bağdaş kurar her gün hüzün,
Mahkeme duvarıdır gün görmemiş yüzün…

Korkudur mahpushanede sabah,
Bilinmez gün ne getirir bu damda,
Şer üssü var birçok çiğ adamda,
Susarsın bitsin diye çektiğin eza,
Mertler istemez cezaya eklensin ceza…

Gazeldir mahpushanede sabah,
Dert boğazda kocaman hıçkırıktır,
Kağnıdır hayat kol kanat kırıktır,
Çileyle mücadelen teke tektir,
Gün mili yağsız paslı tekerlektir…

Gözyaşıdır mahpushanede sabah,
Hazan mevsimi gelir ince ince,
Dertler başlar aylar yıllar devrilince,
Ciğerlerin çürür uzayınca devre,
Gözyaşına boğulur aynadaki çehre…

Düştür mahpushanede sabah,
Rüyanda yanındasın çoluk çocuğun,
Gülümser sana asılı kravatın gocuğun,
Yudum yudum tadını alırsın sohbetin,
Çıkarırsın acısını ayrılığın gurbetin…

Sevinçtir mahpushanede sabah,
Gelir dört gözle beklediğin görüş günü,
Kalın camlarda moral sevindirir üzgünü,
Telefon avizesinden tatlı ses gelir,
Canına can katan bir nefes gelir…

Umuttur mahpushanede sabah,
Ay’dır Güneş’tir ekrandaki güzel laf,
Özgürlüğün yoludur beklenen af,
Eskitir birbirini delip geçen yıllar,
Başında göğsünde ağarır kıllar…


5 AĞUSTOS 2013


PARMAKLIKLAR ARKASINDAN ŞİİRLER