Web Zaman Damgası

düş yetmezliği...

iki güz yaşıyken
kışta bahar,
iki ayrı cümleyken
aynı anlamda yâr olduk /
ayrı şiirlere heceyken
düş yetmezliğimize gece olduk /
kırılsın artık göz yaşımız
kambur bir testinin
kadifemsi su sesinde /
bulut sen ol,
yağmur düşür tenime
toprak koksun ellerim
uyandır dilimi, diline
bir şarkılık daha sev
vur sazımın teline /
göğüm,
göğünde ayçiçeği tarlası
güneşi de,
gün eşi de sen ol dünümün
gök rengine kuşaklansın
yarınım çiçek açsın
gün yüzünden,
gül teninden /
avucumda ömürlük duasın
iyi ki varsın
adımız aşk olsun
aşkımıza hamd olsun /
saçı keman,
dudağı hüzzam,
teni muhabbet bir geceye
ağlayalım sevişmeden önce /
düşüme her sen düşümü
gözümdeki yaşa iz,
kirpiğimdeki telaşa giz ol /
vurdukça vuslat dibime,
şişelense de mahzen genzime
sarhoşluğum da,
yakınlığımda sen ol
içtikçe sarıl,
sarıldıkça iç bizi /
bu düş güne doğmadan
ve gün bize solmadan
kapa perdelerini hayata /
aşklık şekerimiz,
tensel nabzımız düşmeden
yetmezliğimize düş,
düşselliğimize gece olalım tek beden…






ilhanaşıcıocakikibinonsekiz