"Şiirin Yusuf Siması[Il]" isimli şiir 1.6.2019 02:35:05 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Nasıl anlatılır Ömrümün soluduğu bakış Bende kal yaş alma senelerden Say ki Tam göğsünde masmavi iki neşter yarasını Duru bir eflatun dokuyla örtmek için yaşadım Bir annenin çocuğunun üstünü örtüşü gibi Kutsanmış aşka yemin ederim Dışa sızanlar dile vursa Gözyaşlarına boğulurdu göğe yakın siyah ceketli martılar Alfabeler kalemi rehin alırdı Arınmış cümleler kaçıp firari bir şiire sığınırdı
Bu sözünü ettiğim Öylesine kutsi öylesine üstüne titrenilesi Her şeyden evvel bir tanrı tasarımıdır Lekesiz emek, sen de Ona dökülen alın teri[!] Ana sütü gibi helaldir bana
İ k i g ö z ü m Sen Gönlü çok zengindir say Say ki Tanrı ona aşkından esirgemedi verdi Andolsun ki Dünyanın hırsını, kirini bulaştırmadı kendine Öznel bi manzume yarattı Kalbinin attığı yerde
Yaslandı sabah güneşine Sesini esirgercesine sustu Öyle derin sustu ki Unuttu [Ana] dilini
D/arlanma dedim sen[!] Ana dilinin ne önemi var Yeter ki gönlünden gelsin sesin O gönül dilindir seni değerli kılan
Hani bir kaderin beş parmağı aynı olur mu? Çok eskitilmiş bir hüzün Asi bir yarayı okşarken döküldü kabukları Ve o içsel dürtülerime bir haller oldu Zannettim ki Dünyanın en insafsız elleri Göğsümün duvarına kırbaç gibi şakladı
Ah[!] çittir efkârım, kaldır başını Asil içimdeki Anaya, dikkat edin[!] Haydi, yırt kozanı Meydanlarıma çık bağır De ki Otuz yıl adımı söylemesini bekledim Beklerken tırım tırım anaç hücrelerim titredi Gün önümde gece arkamda silkinirken Elimi kalbiyle tuttu Kalbiyle saçlarımı okşadı Beni sevmeyi sevdi[!]
Yoktu sevmesinde [?] işareti İpek bir şal gibi dolandı omzuma harı Bir kıpı ısı O çırılçıplak gecenin bitiminde Öyle bir değindi ki kalbimin attığı yere Sana bir şey olursa diye korktum Seni birkaç saniye hayal ettim Hissettiklerim Kelebek çarpıntılarıyla Kalbimin üstünde dolu bir tabanca gibi patladı Bana bir şey olursa diye korktum
Korkum ölüm değil Tanrıdan başkasına muhtaç edersem seni Böyle bir kabahati işlersem Vebalini ödeyemem diye korktum
Duru bakışlı Gözlerinin gölünde bir çimdik maviyi Ömrüm soludukça Ölümden sakınmak o kadar zor değildir Saçlarımı okşadığın günü Bir gün ömrüm arttı diye hayat defterine kaydettim
Eflatun’a minnet borçluyum Otuz hazan yalnızca ömrüme yağdı Sağol eflatun Her şeye rağmen Eflatuna bulanmış duru bir sevdaydı
Gün yüzlü Bu eflatunu bir gün sana anlatacağım
KAYIP YALDIZ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.