"Darası Gülfem'e" isimli şiir 23.12.2017 22:32:27 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ölümün hücre hücre zerk edildiği hayatın Mahkûmuyum yangından gurbet libasının Her hikâye sona erer sonsuz bir gecede Kavuşmaya uzak nefsim, derdinde sancının Pul zarfa dokunur, hicranları Gülfem’e
Hasat mevsimi gelmeden yığdılar harmana Kim kesti gök ekini günahı af olmaya Aksi yansır suya yangınım var pencerede Bir katre düşer toprağa, dalgası ummana Köpük kızgın kuma dokunur, savrulması Gülfem’e
Gergin kaşlarında toynak izleri görürüm Ya masal ortası ya destan sonu bilirim Yâd yatak batar tene yabancı hanede Uzak Asya bozkırından sırtımda yüküm Heybem telaşla dokunur, darası Gülfem’e
Hangi beşiğin yastığı olsam koysan başını Dağ gibi göğsünde dindirsem gözyaşını Mevsimler gibi çeşit çeşit ruh ikliminde Derleyip dünya nimetlerinden zevk bohçanı Zülfün alnıma dokunur, rüzgârı Gülfem’e
Hangi kamustan arasam bu keşmekeşin tasvirini Yeni bir harfe yer olmadığını sevda bilmez mi? Çeyiz sandığı gizinde, günlük mahremiyetinde Eyerleyip atımı geçsem utangaç çizgini Söz dile dişe dokunur cümlesi Gülfem’e
Hangi ahenk daim kanatlandırır suskun ruhu Sığ sularda boğulur insan içindedir kuyusu Maddenin kaçıncı hali, niçin tutuklu tende Bir türkünün nakaratıdır, tütsü mü, buğu mu? Mızrap tele dokunur, ezgisi Gülfem’e
SİNAN YILMAZ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.