Web Zaman Damgası

Mektup

Bugun doğum günün ey Sevgili sav
Kâinattaki bütün varlıklar adını anmakta
On sekiz bin âlem hayrandır adına
Allah ve melekleri sâlat eder daima
Ah keşke yaşasaydım kutlu çagında
Baksaydım nur cemâline hem de doya doya
Dökseydim gözyaşlarımı huzurunda
Ömrümü verseydim biricik varlığına

Musab Bin Umeyrin gibi şu canımı sunsaydım
Varlıklı ailemi hic umursamasaydım
Vurulan prangayı gül demeti saysaydım
Uhut savaşında da şehadete koşsaydım
Mübarek cemalini gören bir taş olsaydım
Sadece ellerinde zikre dalıp çıksaydım
Bir ömür nazarınla ömrüme nur bulsaydım
Taş olduğumu bile o anda unutsaydım

Halid Bin Velid gibi sana canım sunsaydım
Harp meydanlarında uğrunda savaşsaydım
Seni gördüğum anda kabıma sığmasaydım
Okyanus ötesine adını duyursaydım
Mucizevi şekilde yüruyen ağaç olsaydım
Nurlu ummanlarına köklerimi salsaydım
Sonsuzluğa her daim yelkenlerim açsaydım
Dallarımla yollarında meyvelere dursaydım

Bir Fatimatuz zehra da hanende ben olsaydım
Nurlu atmosferinle heran hemhal olsaydım
Gözlerine bakarken şu canımı sunsaydım
Bir damlacık yaşına ah ben kurban olsaydım
Seni golgelendiren bulutun ben olsaydım
Seninle heran gülüp seninle ağlasaydım
Gökyüzünün en şanslı bulutu ben olsaydım
Biran dahi başından ayrılmaya korksaydım

Zeyd Bin Hârisen gibi su canımı sunsaydım
Taife gittiginde Sana siper olsaydım
Senin yerine keşke ben kana boyansaydım
Huzurunda her daim cennetlere doysaydım
Senden ayrılınca ağlayan hurma kütüğü olsaydım
Başımı okşayınca anca teskin olsaydım
Sonsuzluk duana da o an nail olsaydım
Cennetlere seninle merdiven dayasaydım

Gözundeki bir damla akan yaş ben olsaydım
Düşmemek için senden sımsıkı tutunsaydım
Yanağına salmana biran dayanamazdım
Ağlama nolur Sultanım diye Sana yalvarsaydım
Ya Rasulallah  ne yazık ki ben bunların hiçbirisi degilim
Sana 14 asır öteden seslenen boynu bükük bir ümmetinim
Kabul edersen ben de sana hayatımı vermek isterim
Ancak o zaman ebedi mutluluğa erişir sana hasret yüreğim