"S/EVİMİZ" isimli şiir 28.11.2017 19:24:30 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Kâlp kırmak, Tanrı'yı kırmaktır, Tanrı'nın evi Ne kilise ne cami Ne Sinogog ne de havra, O evin sahibi sensin Ne papaz ne imam Ne haham ne brahman Göz bir görür ise Gönüller bir olur Kâlptedir rahim olan Rahman...
Seviniz, seviniz, seviniz Her insanın bir kâlbi var Kâlpler gönüller Doğuştan ortak evimiz; Ayrı gayrı yok orada Ayrı kitap ayrı mezhep Ayrı dil, ayrı din yok Hiçbir ayrılık yok orada Herkes eşit, herkes insan, Tanrı katındaki ortak yerimiz Bir olup Bütünleşinceye kadar seviniz Kâĺp bir ise birdir gönül eviniz...
Hey sen, Kendini çok üstün çok akıllı Alemi kendinden aptal Her işini doğru mu sanırsın O iş öyle bildiğin gibi değil Öyle sanıyor isen Bil ki sensin en büyük şapşal El etek öpmeyi bırakıp Bilimin önünde saygıyla eğil; "Ey..!" diye başlayıp bağırmaya Kaş yapacağım derken Din adına atıp tutup sözetme sen Kelle kesip, bayrak asıp Lâf diye gaf yapıp Kelle yarıp, göz çıkarmayı bırak Biraz da Tanrı adına konuşmayıp Susmayı dene istersen!
Sağanak yağmur başladı Dışarı çıkılacak gibi değil! Ne yapacağım belirsiz Üstelik beynimde gerilim Bakarsınız dibinde Akdenizin Kırılır yine derin Fay hatları bu gece Benim de canım çok sıkkın!
Bu nasıl yürektir böyle Havadan nem kapar Sudan şiir yapar En şiddetli fırtınalar Denizde değil İnsanın yüreğinde kopar, Kendimden emin değilim Çünkü insanım Özetiyim evrenin, Uyak olsun diye yazmadım Bu benim doğrum, gerçeğim Düşlerimi deneyimlediğim...
Beynimde daha Neler oluyor kim bilir Bilmediğim, göremediğim Derinlikleri gibi, denizin, göklerin ''Kel âlaka!" diyenlere Derim ki unutma, Bir büyük yıldız ormanında Sen de bir insan ağacısın Evrenin derinliklerine uzanır Her canlı, nesne gibi köklerin...
Şaban AKTAŞ 27.11.2017 - 18.48
Dün, 12:02 · DERİN ACI
Bir dal düşün nasıl kurur Gövdesinde bir ağacın Hasret işte öyle vurur Yüreğimde derin acın Suyumu senden alırım Sensiz kuruyup kalırım Sonbaharda ıslanırım Güz yağmuru derin acın Yağmur yağdı yel esti mi Fırtınalar dal kesti mi Bil ki ayrılık mevsimi Yüreğimde derin acın Sevdin madem niye gittin Derin acıya terkettin Tüm ömrümü zehir ettin Panzehir ol, ver ilacın!
Şaban AKTAŞ 26.27/ 11/ 2017 Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
SANA HÜZÜN YAKIŞMIYOR
Sana hüzün yakışmıyor Gözün güneş damıtıyor Yüzün bahar esintisi Bulutları dağıtıyor
Neyse taşı saran yosun Sen de benim için osun Kâlp seninle yaşam bulsun Aşkın ruhu sağaltıyor
Sen aydınlık, sen ışıksın Gövdeme dal sarmaşıksın Sen de ben gibi aşıksın Aşk insanı çoğaltıyor
Şaban Aktaş 27.11.2017 10.57
AŞIK MISIN ÇOCUK BANA?!
Aşık mısın çocuk bana Gönül kapım açık sana Çok özlediysen hemen gel Al bir mavi boncuk sana!
Yokum diye canın sıkma Boynun büküp kaşın yıkma Kaĺ içimde sakın çıkma Al bir gül tomurcuk sana!
Bulduysan can yoldaşını Ağlama sil gözyaşını Güzel eyle her düşünü En tatlı uykucuk sana!
Gel beni sen bir benden sor Düşlerinde hep beni gör Ben desenli yün kazak ör Sevgim kucak kucak sana!
Aşk bu dokunmadan sevmek Yanıp yakınmadan sevmek Korkup sakınmadan sevmek Aşığım gül çocuk sana!
Şaban Aktaş 28.11.2017 - 08.59
KELEBEK Acele etme yarına O gelecek kendiliğinden Dolu dolu anı yaşa Geçip gidince Günler yaşanmadan Gelir mi bir şey elinden, Sor bakalım Habire kanat çırpan Üç gün pır pır edip Uçup giden kelebek Naçiz yorgun yüreğine! Şaban Aktaş 28.11.2017 - 13.06
KİRSİZLİK
Derin derin bir oh Bir gönül huzuru Arınmak duygusu Tepeden tırnağa Yıkanmak Tertemiz mis gibi Ilık ılık sularda İbadet benim için Dinlendirici, güzel Bir büyük mutluluk!
Suyun altında Neler neler derim Kendi dilimde Gönülden huşu Vecd içinde Tenimden suya Sudan toprağa Topraktan yaprağa Yapraktan doğaya Doğadan duaya Dua ile evrene , Geçer, göçer Uçar giderim...
Zaman ve su Tenimde bir nehir Akınca tepemden Suyla akıp giden Yıkanmayınca ten Pis pis kokan kir! Yıkanır, arınırım Dinlenir beden Huzur içinde Uyuyakalırım Derin bir oh Dökülür dilimden Ben kendi dilimi Kendi duamı bilirim Bana ne elin Anlamını bilmediğim Bin yıllık ayeti, adeti!
Minaredeki ses Hoparlörlerden Aniden bir hançer Bir çivi gibi Giderek artan volüm İvme ile tiz Her mahalleden Hepsi birden Çakılırken Beynime sipsivri, Nedir Allah aşkına Bu gürültü kirliliği, Daha kaç vakit Dayanabilir Sağlam insan siniri; Beni ne ilgilendirir Anlamını bilmediğim Arapça ibadet?!
Ruhum temiz Bedenim temiz Sular gibiyim, Bir yanım dağ Bir yanım deniz Şükürler olsun ki Yamukluğum yok Ne arsızım Ne hırsızım Yalansız dolansız Hâl ve hareketim Pırıl pırıl, tertemiz Arınmış, kirsizim!
Hak beni bilir, ben Hak'kı "Temizlik imandan gelir" Der dürüst insan aklı!
Şaban Aktaş 25.11.2017 -17.49
OLMAK SAVAŞI
Kuş kuşu yer mi, yer Aç kalmışsa Kış gelmişse Leş kargasıysa üstelik Düşünmeden Paramparça yer! İnsan insana kıyar mı Kıyar, Sömürgeci piyoner Emperyalist ise üstelik Acımadan Kıyım kıyım kıyar!
Sömürgeci puştların Leş yiyen kuşların Birbirinden ne ayrımı var; İkisi de aynı kafadan Hıyar oğlu hıyar! Kartallar yüksek uçar Serçeyi çarpar geçer, Onun için ayağını denk al Bushu kuşa Yediği leşe mihenk al!
İstikbal göklerdedir Göklere egemen ol Yerde ayakta kal!
Şaban AKTAŞ 25.11.2017- 12.43
ŞAFAK DÜŞLERİ 31 Temmuz 2011, 08:55 ŞAFAK DÜŞLERİ
beydağlarına kar, kentin içine yağmur düşüyor öyle fena ki rüzgâr balkona çıkınca insan üşüyor...
seni böyle gecelerde uzun uzun düşledim her düşen kar tanesiyle beyaz gelinliğini süsledim...
bu gece ne ay var ne de yıldız gökyüzü hüz'nünle kaplı yağıyorsun yine çisil çisil ay bakışlı, kumral saçlı kız...
hele rüzgâr deli deli esmesin deniz kızı girer düşlerime kesin!
köpük vurur kıyılara akdeniz dalgalanır kumsal, dilimde bir şarkı binbir gece aynı masal...
Şaban AKTAŞ Antalya,19.02.2011-05
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.