Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
"SEVMELERE DAİR TÜM MARUZATIM..." isimli şiir 21.10.2017 15:32:55 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
O ıslak durak; Sona meyyal bir rabıta Yine demlendiğim acıların nazarında İçimin hutbesinde bin bir sancı.
Güne delalet en asil tebessüm; Ömre binaen yüklendiğim hüzün Bir de konuşlu isen bilinmeze, Tut ellerimi, dercesine Ser verip sırlarıma mal ettiğim; Sükûn dileyip Öfkemi teşhir ettiğim Ve ansızın tövbelere sığınıp Dilimi ölümüne lal bildiğim.
Şimdilerin kıvancındayım; Dünün de nizamı. Yarınların kucağındayım Ölümlü gazabımın da tek günahı. Sevmelere dair tüm maruzatım; Hani çıktığım yolda sunumu yüreğin; Hani görmediğim o şatafatlı mihrapta Sevgiyle harmanladığım.
Güncemde saklıyım hanidir; Kozamda şiirler derleyip. Kanatsızlığı özlemin belki de Aşkı şiar bilip gölgemi tokatladığım. Şaibeli bir şarkıyım; Nakaratım kayıp. Sevdadan yana dertliyim Görmediğim ne ise her daim gizemine vakıf.
Bir derlediğim bir de dertlendiğim; Bir yandığım bir söndüğüm; Delişmen fıtratında çocuk yanımın; Deli sevdalarında kadın şarkılarının; Bir de güftesi kayıp ömrün en hazin makamı; Şimdilerin sancısı Belli ki; Dünlerin de yangınından kurtardığım tutanağı Yine asil yalnızlığımın.
Tufan bilindim bilineli; Gök menşeli çınar ağacının; Yoksunluğu giyindim giyineli Varlık addedilen hiçlik makamımın; Kayıplarda erdiğim; Ayıplarla utandığım; Sakıncalık gölgeleri mürit bilen onca münafığın; Ha, bir de uzattıkça uzattığım yasımın Üstelik dişimle tırnağımla yaşamayı şerh düştüm Şu benlik tapumun.
Göğün seyrinde mademki melekler; Sevdaların da hizmetinde biz ölümlü faniler; Meşrebi ne ise kıyıma uğrayan; Hüznü her nasılsa sağaltmayı bilmeyen Bir de beşeri maruzatların hicvinde Tanrı ile uzlaşmayan günahlar; Tövbe, Yarabbi, tövbe; Ben ki günahkârın günahkârı, Mezara girmeden affet beni.
Hadi, derledik toparladık mademki günü; Varsın gümbürtüye gitsin şu ölümlünün Bin bir düşü; Haybeden ıslandık diyenlere sözüm; Rahmetini esirgemeyen Rabbim uğruna olsun ölümüm.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.