Web Zaman Damgası

YİNE HAZAN MEVSİMİ GELDİ!

Şimdi mevsim sonbahar, aylardan eylül ayı!
Bastığım her yer hüzün, fırçadaki renk sarı…
Vakit, tam akşamüstü, yanıyor şimdi kıyı;
Estikçe lodos yeli, büyütüyor hasarı…

Akşamda mı bu esrar, yoksa ki hazanda mı?
Mevsimde mi yorgunluk, bilmem ki yazanda mı?
Kalemden dökülen mi, gönülden sızanda mı?
Tutuşan deniz değil, Yaratanın eseri…

Bakırlaşmış tüm dallar, şu an deniz nar gibi!
Sulardan çıkan güzel, yanık tenli yar gibi…
Ufukta bir kızıllık, sanki yangın var gibi!
Ne efsunlu bir vakit, kim çözer bu esrarı?

Benzi atmış eylülün, her yer sararmış, solmuş!
Kurumuş güz gülleri, bülbül dolukmuş, dolmuş!
Güneş kömüre dönmüş, sahilde akşam olmuş…
Nasıl kararıvermiş, suyun rengi ruhsarı!

Şimdi elimde udum, hüzzamdan geçiyorum…
Ellerin tercihi mey, ben hüzün içiyorum!
Düşen yapraklarla hep beraber uçuyorum;
Birlikte yaşıyoruz, dökülen sonbaharı…

Antalya-2017/09

Halil Şakir Taşçıoğlu