Yazıksız
Sükunetin altından sızan ıssız çığlıklar
Kalbin sancıyan özünden dökülen pıhtılar Yağan yağmur, kara bulutlar ve biraz sumak Bebeklerin ufak avuçları içinde boğulan analar Dokunduğu yeri çürüten parmaklar Girdiği haneye kara bulaştıran ayaklar Sorgusuz sualsiz infaz ve... Ve ölüm. Ölümün kokusu tütüyor sobalarda Yanan odunun derin hıçkırıkları tatmin ediyor nisayı Vahşi ruhunu, iğrenç yaratılışını Yudum yudum içsem de toprağı Sönmüyor yağmurlar Yağmıyor odlar Ağır yaralı bir yılan süzülüyor göğsümde Pulları batıyor oluğuma Göz pınarlarımdan akan kanlar renk katıyor çıngırağına Her bir nota yüreğimi sıkıştırıyor Çıldıracak gibi oluyorum Haykırmak, yıkmak, kusmak... Yalnızca oturup soluklanmak Acı, ne acı! Yaşam var olsaydı ne acı- |
Sorgusuz sualsiz infaz ve...
Ve ölüm.
Ölümün kokusu tütüyor sobalarda
Yanan odunun derin hıçkırıkları tatmin ediyor nisayı"
Çok güçlü dizeler bunlar..
Kurgu ve duygu harika..
Kaleminiz daim olsun.
Yüreğiniz var olsun..
Bu kalem susmaz..
-----------Selam ve saygıyla..