"SORGU" isimli şiir 27.9.2017 21:57:24 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Hergün bitiminde çekilirsin İnsansız Anıları olmayan (-Ki özellikle seçtin ,bilirsin sende) O bilinen ezberden türeme evden mahremiyetine
Bilirsin mühürsüz akitleridir bunlar tüm tüketilecek ömürlerin
Aklın ve yüreğin Artık baş başasınızdır
Bir laf atarsın ortaya Her zamankinden Her zamanki yerinden
(Renkli bir camda oynaşırken asimetrik görüntüler Akortsuzca çığrışır sultan yegahından bir papağan Papağanın derdi ne der sessiz bir ruh ötelerden)
Yüreğin düşünür o sıra Beynin başlar konuşmaya İki gözünde iki çeşme İroni yayılır evden kente
Hiişşt dersin beynine Akıllı ol Ağlamak ne haddine
Vakur bir ifade ve görmüş geçirmişliğiyle Karışır yüreğin söze Topla kendini Ağlama duvarların dilsizliği önünde Sen beyinsin,gel kendine Çözemedikleri tek bilmece benim aslında Ben Ben ki Mecnun'u doğurup,Kerem'i meczup eyleyen Aslı'yı fitne Leyla yı kıymetten düşüren
Benim hatrıma hala gülüyor Bu içinde sessizce yaşadığım fani beden Benim titreyişimle dokunuyorsun yine de gözlerin ırmağına Dalıyorsun hala diplerin denizine
De bakalım sınırları neden çizemedin vakitlice Niye dur diyemedin Onca kırıp dökene İncitene geçene
Hükmün geçer mi şimdi Çöl sessizliğinde susayan kaktüse deşilmiş ömrüne Eylülden bozma günlerin kızıl ve pişman sessizliğinde
Unuttum çoktan fikrimin ince gülüne işlenenleri Unuttum erguvana bulanmışların erdemindeki sabrın terini Unut Unut sende Susacaksın diğerleri gibi elbet Sıcak sandığın şu kanın Can veren Can alan toprağın soğuk tenine değince
Saadet Yıldırım
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.