"GÜL DAĞINDAN ESİNLER -11" isimli şiir 22.9.2017 04:08:55 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Çağın genetik ilmi yalanlıyor evrimi; Bilimse, işte bilim !.. Nas içermez çevrimi; Yanal, sanal her kuram artık mercek altında, Kafamıza dank etsin bu zihniyet devrimi...
* Nas:Dogma, inak, peşin hüküm.
ERBİL GECESİNE
"Ayağın su, başın pınar", dedik, bir anlam versin!.. Madem bir ok savuracak, Oğuz endam yay gersin!.. Haçan, Er-bil- gecesine telmih çerağ o sözün, Ense dalı Er-de-bilse, alnı gabağı Mersin...
* Dal: Arka. * Gabak: Ön. * Erdebil: 1. İran'da bir Türk şehri. 2. Bilmek fiilinden emir kipiyle "er de bil" sözü. * Mersin: 1. Akdeniz bölgemizde bir sahil ilimiz. 2. Kışın yapraklarını dökmeyen uzun ömürlü bir akdeniz ağacı. 3. Bir balık cinsi. Mazide ordularımıza teknik üstünlük sağlayan ünlü Türk yaylarının yapımında, salgısından elde edilen tutkalın büyük önemi vardı.
DERYADA SANDAL OLMAK
Sütlimanın kaymağını rüzgâr silip süpürür; Bu çalıma içerleyen suları öfke bürür; Onlar dövüşedursunlar, sandal yerinde sayar; Dalga geçenine kızan yellek derya köpürür...
SAĞDIÇLARIN İŞİ ZOR
Ecdat, hendek atlatırmış, gelin götüren deveye; Yirmi birinci yüz yılda, bak nasıl arttı seviye: Dümbelek ayar verirken eldivenli yumruk moda, Hatuna mehir uçakta, gerdeğe giren güvey'e.
PELİTSİ
Sık sık dalıp gidiyor, git-gellerde neşesi; Tebessümü de buruk, kırılmış can şisesi; Derdini sorduğumda palamutu çatlıyor; Korkarım yüreğime kök salacak meşesi...
* Pelit: Bahçelerde yetiştirilen bir tür meşe.
O DA KİM
"Belam" emsal ilminin rüzârıyla esmiş de, Bile göre sapıtıp Yâr yarından düşmüş de, Dilini sarkıtarak soluyan itten farksız, Uhradan ve Dünya'dan umudunu kesmiş de...
* Belam: Ha. Musa döneminde yaşayan, önce Mümin iken soradan inkar batağına saplanan bir ilim adamıdır. Kuran'da Araf Sure'snin 175. ve 176. ayetleri ona dairdir.
SANKİ DANİMARKALI
Darbeye fır-an-sız-mışş, maske, Coni-markalı; Millete ni-yaz-day-mışş, takke, Mâni-markalı; Sır Kazan'a kepçeyken halt yemişş dee kazara, Tüm gece he-la-day-mışş, gübre, Yânî markalı...
* Mâni: 1. Engel 2. Türklerde anonim halk dörtlüğü. 3. Suçu ve hatayı heyacan ve zevk olsun diye işlemeyi alışkanlık haline getirme. 4. Maniheizm dininin kurusunun adı ve o dine mensup olanın sıfatı. 5. Mecazen genel geçer dinlerin hepsinden bazı kuralları harmanlayıp "karma bir din" icat ederek onun önderliğine soyunan kişi. * Yânî: Ermenice erkek adı.
TERS KÖŞEYE KALECİ
Kış günü ceketini "bat pazarı"nda satar; Gece yarılanmadan ödüç yıldızı batar; Onca golü yemiş de dahasını bekliyor; Top incinmesin diye hep ters köşeye yatar...
* Bat pazarı: Halk ağzında "bit pazarı"na kullanılmış ya da ıskarta malların satıldığı özel alan.
* Öke: 1. Halk ağzında dahi, uyanık kişi. 2. Baş çoban.
PEYNİR MUHABBETİ
Ezine'nin beyazı, Erzincan'ın tulumu, Kars'ın ünlü kaşarı, Hamiteli'nin loru, Ereğli yar ininde demiroksitlisi var, Küflense derda derman Van'ın özgün otlusu...