"GÜL BAHÇESİ" isimli şiir 25.9.2017 04:09:48 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Ah benim utangaç bakışlı, Narin, nazlı gülüm, Yer yüzündeki hiçbir tebessümü, Senden başkasına yakıştıramam, Sayamadım, giremedim ki bahçene, Kim bilir sende kaç gül daha vardır?
Don mu vurmuş, Hazan mı düşmüş yapraklarına, Ondan mı solmuş yüzün, Yoksa bu kadar yakından, Bana el gibi bakmazdın…
Ah beni deli divane eden, Çokça da arsız arsız söyleten tatlı gülüşlüm, Bir kez olsun dudak payını bana bıraksaydın, Gerisinde olmazdı gözüm, Yerdim, içerdim, meşk ederdim, Saatlerce şarkılar söyleyip, dans ederdim, Boşaldıkça bardağım, Aşkın badesini sabah akşam, Seninle doldurur, Gece gündüz sarhoş gezerdim…
Taşarsa da taşsaydı, Üstüm başım, kafam, gözüm, Batacaksa da batsaydı, İliğim, kemiğim, en çok da kalbim, Sevdana bulansaydı da kana bulanmasaydı, Şimdi kızılcık şerbeti içiyorum şerefine, Sen yeter ki hep gül, bu traji komik meseleye…
Bu mutlu anları bana bahşetseydin, Sonrasında isterse silinseydi adım, Kalmasaydı zerreciklerim, Çarpılsaydım, yıkılsaydım, Un ufak olsaydım da, Mezarım dahi olmasaydı, Her bir şeye dünden razıydım, Yeter ki gülüşlerin talan olmasın…
Ah keşke, ama nerde, yok ki? O adam çoktan öldü, Dünyası battı, kalbi taştı, Cenneti de gül teninde bıraktı…
Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 18.09.2017, Isparta, 00.01
meşk etmek : alışmak veya öğrenmek için çalışmak.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.