""köleler ve efendiler"" isimli şiir 31.3.2018 22:26:44 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
seni bir yatağa gömdüler firdevs ondan sonra o yatak kaç kişilikti hãlã hiç kimse bilmiyor...
kasıklarında testis torbalarının o alaycı bakışları göğüs aralarında azgın bir uçkur rahminde yamru yumru eller galabeya'nın altından gıdım gıdım soyulurken toy vücudun salya salya ısırılırken o körpe meme uçların gözlerin oysa hep kapalıydı ah o gözlerin ki firdevs katran karasıydı!
tutuklu ve kasvetli uyluklarına hüzün dolu bir bakraçla hatim indirirken el ezher'in namuslu çocukları sadece kerpiç duvarlar anlardı firdevs "erkeklik organlarının o aşağılayıcı baskısını"
değil mi ki erkeklerin icadıydı bu fahişelik mesleği sana kalsaydı sokaklar daha güvenliydi ama sana bir şey bırakmadılar ki gülüm ne şeyh mahmut'un yetmişine varan çarşafında on sekizinde bozulan bekãretin ne de yerli yersiz dövülen kemiklerin şuranda buranda gömülü siyasi suçlu yaraların vardı tırnaklarıyla derinin her gözeneğini ne var ki oyup çıkarmasalardı
herkesin at koşturduğu bu yurtsever topraklarda ulemalar 'kuran'daki elif'in üstünde bir şey yok' derken ve amcan ibn melik'in şiirlerini okurken sana kölece bir tutumla 'itaat et!' diyorlardı ikircikli sakallarında caiz olan bir boşalmayla fiyatın yirmiye çıkarken o amcan ki sana ilk dokunduğunda yedisinde ya vardın ya yoktun ne yani onlara yasal olan günahlar sana haram ve yasak mıydı?
içini gösteren seksi iç çamaşırların da yoktu firdevs yine de semiz gibi geğiriyorlardı yalazlı o nar dudağını gördüklerinde oysa dünyanın karanlığına karşın yüzün ay gibi parlardı sürekli yatağa girmeden önce tek bir kıl dahi oynamazdı yerinden sevabın ve günahınla dua ederken yeryüzü ve gökyüzü her ikisi de hãlã erkeklerin himayesindeydi
ortaokul diplomanla sürmeli gözlerini şu patolojik duvara astım firdevs pezevenk marzuk zor kullanıp götüremeyecek artık seni hiçbir yere işli örtülerin cilvesiyle hop oturup hop kalkan azgın boğa gibi güreşen efendilerimiz huşuyla inleyip ellerini göğe kaldırırken gayya kuyusuna atılan bedenin unutulur be firdevs ah! kimse bilmez karaya çaldığını anne sütünün
...
m.g
"..." neval el seddavi
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.