"SENİN SAYFAN" isimli şiir 25.8.2017 21:48:46 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Günde kaç kez girip çıktım sayfana Hep gönül gözüyle baktım ben sana Her bakışta ayrı bir hüzün bastı Bağrıyanık türkü yaktım ben sana!
Yanlışlıkla bir gün elim gider de Sana arkadaşlık teklif eder de Acep yine başım girer mi derde Aşk ile taparca baktım ben sana!
Sanki cennette bir yasak elmasın Dalına hiçbir yanlışlık olmasın Dilerim Tanrı'dan yüzün solmasın Bengisular ile aktım ben bana!
Sakın ola yanlış anlama beni Yeni çıkmaz yola bağlama beni Cehennem nârında dağlama beni Hatır yüklü keder yıktım ben sana!
Şaban Aktaş 24.08.2017 - 00.17
B/AŞKA KİM VAR?!
Bir tuhaflık var bende bugün ya bomboş ya çok doluyum güneşin doğduğu yerden geldim içim dışım baştan sona Anadolu'yum.
Dağların başı ağacı taşı kesik kurdun kuşun yuvası bozuk.
Her yerde bir başı bozukluk bir garip kimsesizlik Anadolu'nun bağrı ezik!
-II-
Ne yana dönsem sırtımda Ağrı Dağı kar erimiş ağrıdan eklem yerlerim kireç tutmuş öylesine yorgun beden öylesine kırgın gönül kıpırdanacak hal tutunacak dal kalmamış!
Kurumuş çaylar ırmaklar dere yatakları kaldırımlara çıkmış suda yüzen kapumbağalar balıklar, çürümüş iskelet karıncaların karnı acıkmış!
Kan oluk oluk ne ses kalmış dilimde ne göğsümde soluk ıslık çalan diller suskun?!
Ortalık sanki Sahra çölü kurumuş kemikler ölüm gölü toplu mezarlık sanki hepsi gâvur dölü?!
Tam bir ısssızlık yazılan yazılmayan her şey gelmiş başa her yanı ağrı sızı ne oldu böyle bu millet hâlâ kuzu kuzu hâlâ paşa paşa baştan oyulmuş taştan medet umuyor memleket!
-III-
Bir tuhaflık var bende bugün güneşin doğduğu yerden geldim düş yorgunu, ateş vurgunuyum küllendim aşkla; ben desen, sende ben sen desem, sende ben kimsem yok ki düşten başka?!
Allah'ın şaşkın miskin kulu ne yapacaksın ateşsiz külü nerde hareket, orda bereket haydi kalk yürüüüüüüü ne bu tembellik ta Ortaasyadan çıktık aşılmaz dağlar aştık bozkırlardan geçtik yürüye yürüye geldik güne...
Aslımız yörük bileğimiz demir ciğerimiz körük al şu orağı, çekici örsü eline basarım yoksa bam teline!
Şaban AKTAŞ 22.08.2017 - 09.45
ASLIN ASALETİN NER'DENDİR SENİN?!
Aslın asaletin ner'dendir senin O güzel bakışın dünyaya bedel Ellerin her derde merhemdir senin Gül yüzün hem güneş hem ay'a bedel
Bilirim her ayın On dördü'ndesin Zühre Yıldızı'yla Son dördün'desin Seni gören "Kâlpten vuruldum!" desin Kaş, göz, kirpik, okla bir yaya bedel
Dalga dalga saçın esen yellerde Çağlayıp da coşar ince bellerde Şimdi benim gülüm hangi ellerde Hicran dolu kâlbim deryaya bedel
Tanrım seni özenip de yaratmış Tene her çiçek/ten bir dirhem atmış Yerde iken seni gökte aratmış; Ay yüzün her iki dünyaya bedel
Aktaş'ım kâlbini ateşle paklar Aynalar sır tutmuş hep seni saklar Aşk var iken gönül aklı yasaklar Binbir gece masal rüyâya bedel
Şaban Aktaş 24.08.2017 - 14.17
AŞKLA BENİ SEN KURTARDIN
Dertlerimle darlığımla Sana geldim varlığımla Aşkla beni sen kurtardın Gönül hükümdarlığımla
Canciğer sol yanım benim Gül kırmızı kanım benim Yine geldim canım benim Bütün isyânkârlığımla
Unut desen unutamam Kâlbimden silip atamam Eller ile bir tutamam Çilem cefakârlığımla
Sen aşkı tatlı bir rüya Hoş bir masal Hep hayâl mi, yoksa Acı bir gerçek mi sandın, Hızla bir saman alevi Gelip geçecek mi sandın?!
Aşk bir saman alevi deği Zaman alevidir sevgili, Samanyolu'nda yolculuk Yıllardır düşmedi dilimden Şarkıların türkülerin ve adın Yandıkça güneşe dayandım; Daha da yanacağım...
Ezgili dizelerden Güfte ve bestelerden sonra Sıra gelecek romanına Sen bu aşkla daha bakalım Kimlerin iliğine işleyip Gireceksin benim gibi kanına?!
Şaban Aktaş 22.07.2017 - 14.45
YÜKSÜKOTU ÇİÇEĞİ
O kaşların, o gözlerin, benim içindir elâsı Yeryüzünde tüm gözlerin senindir en âlâsı
Sen bir Venüs büstündesin, hep başımın üstündesin Dilim nasıl küstüm desin, gönlümün hoş belâsı
Her zaman yolumun üstü, gördüm yine dilim sustu Oysa içim ateş kustu, kâlbim vol/kan, lâv dünyası
Aşk zehirli yüksükotu, dağ başında yüksek kodu Yüreğime düştü odu dumandır gam ile yası
Zehirli bir çiçek dalsın, çiçeklerin sana kalsın, Kokusunu yeller alsın , düşmez dilden aşk hülyâsı
Mor dağların karçiçeği, dallarında nâr çiçeği Yüksükotu, yâr çiçeği, sende gülün en âlası
Koluma takmadan seni, öldürecek bu aşk beni Küle döndürürken teni, hüznümde bir ay halesi
Şaban Aktaş 22.08.2017 - 12.26
GÜLÜMSEYEN ESİNTİLER :)
DIŞA VURAN GÖNÜL
Gönül kendin dışa vurur Onun için sana bakar Yokluğunda düşe vurur Hayâlin bile can yakar
Kapanmıyor gönül perden Haber yok mu nazlı yârden Su çıkar bastığı yerden Sevda seli coşkun akar
Sende bulunmaz bir tat var Olduğun yerde hayat var Gönlümde uçan bir at var Yalnız senin gemin takar
Eşsiz bir gül efsanesi Aşkların en mestanesi Gözler gönül kestanesi Dokunmadan kâlbi yakar!..
Şaban Aktaş 23.08.2017
YİRMİ LİRALIK ŞİİR :)
Dün üç arkadaş Yolüstü bir büfenin önünde Oturup hayli söyleştik Çay içerken masada Bir tanıdık daha geldi Çayların da söyleşinin de Tadı gayet yerindeydi...
Söylemesi ayıp Çok da bir şey değil Hesabı ben ödedim; Parayı çekip çıkarırken Nasıl düştüyse Pantolonun cebinden Yirmi lira uçup gitmiş...
Nice sonra farkettim Alışveriş yaparken Dönüp sorsam belki Garson çocuk bulmuştur, Orada düştüğü ne belli Belki başkasının eline geçti Belki hâlâ düştüğü yerdedir?!
Boş ver dedim en iyisi Biraz da bulan sevinsin, Bazan bulur Bazan yitirirsin, Yaşamın sevinci Acısına denk Yitiren üzülecek, Bulan sevinecek...
Ömür böyle gelir geçer Çok düşünme dert açar Bazan talih kuşu konar başına Bazan cebinden uçar...
Belli olmaz hiç Bakarsın kumru serçe Ya da güvercin Başka hiç yer yokmuş gibi Havadan kondurur tam tepen Yine de dert etme Olur böyle şeyler de geç Güvercin gübresinden Mutluluklar seç! :)
Şaban Aktaş 25.08.2017
MEYBUZ
Bu gün de kayısı erik karlaması yedim; Öğle sıcağında içim yandı serinledim Tavsiye ederim Siz de yapın Her tür meyve olabilir Komposto gibi kaynatıp Biraz da şeker atın İsterseniz blendırdan geçirin Derindondurucuya bırakın Karlama hazır; nefis... Biz meybuz dedik Yani meyveli buz; Artık hazır dondurma alıp Çok para vermiyoruz Tadı hem daha leziz Hem de besleyici üstelik Maraş döğme dondurma Haydi neyse ne, Yok öyle Algida malgida Meybuz organik Kesinlikle daha bol gıda... Şaban AKTAŞ 25.08.2017 ANNE İLE BABA Palazlansın da yavrular Uçup gitsin yuvadan Diye miydi bütün çaba, Yaşlandıkça insan Daha çok dert ediniyor Ya yavrular ana babayı Düşünürler mi acaba?! Hazıra alışınca evlat Ne ana ne baba bilir Çaresiz insana kim bakar Çoğu çocuk sorumsuz Olsa onlarda bu duygu Bir yaşlı görse, en azından Otobüste ayağa kalkabilir?! Önce karşılıklı sevgi saygı Yoksa bitmez ömür boyu Derin endişe, üzünç kaygı.. Şaban Aktaş 25.08.2017 - 08.55
YAŞAM YOLCULUĞU Yollar iniş, çıkış, dar Geniş, çetin, çetrefıl Düz, tümsek, çukur Dolambaçlı, sarp Dik, derin uçurumlar... Havada, karada, suda Yakın uzak Muştu, sevinç, neşe Umut, keder, acı Tuzaklarla doludur... Doruğa çıkıp baktığın Çukura düşüp battığın Çıktığın da olur, Düşer düşer kalkarsın, Yürü usul usul... Yorganına göre kösül, Kimi varsıl, kimi yoksul Bugün var, yarın yoksun Yarı tatlı, yarı tuzsuz Bir mutlusun, bir mutsuz... Şaban Aktaş 25.08.2017 - 07.03
AŞK İLE DİREN!
Tam orta yerinden yara mı aldın Diren kâlbim diren aşk ile diren Umudun bittiği yere mi geldin Diren kâlbim diren aşk ile diren!
Çıkmadık bir canda bin umut varmış Dert bizi bacadan ocaktan sarmış Aşk umudu kâlbe katık yaparmış Diren kâlbim diren aşk ile diren!
Başka yapılacak işlerin mi var Daha kırılacak düşlerin mi var Aşka vurulacak neşterin mi var Diren kâlbim diren aşk ile diren!
Yaşam biraz sevinç biraz da keder Hepsini topla bir avuç tuz eder İçtiğin su gözden akıp da gider Diren kâlbim diren aşk ile diren!
Vargit çiçekleri açan ellerde Sar git pılı pırtın hazan yellerde Aşkın sıcaklığı kalır dillerde Diren kâlbim diren aşk ile diren!
Şaban AKTAŞ 30.09.2016
YELTEN YAYLASI
Annemin elidir Yelten Yaylası Serin eser yeli, temiz havası Selvi dallarında bülbül yuvası Gül yanaklı kızlar bizim eldedir
Kışları buz gibi dumanlı karlı Dağlar gibi dertli başım efkârlı Al yeşil giyinir yazı baharı Elmalar kirazlar bizim eldedir
Ne ekersen verir yayla toprağı Ekmeklik buğdayı asma yaprağı Türlü sebze meyve bostanı bağı Kavunlar karpuzlar bizim eldedir
Yaylalar içinde Yelten'dir Yelten Efil efil esen meltemdir meltem Sılaya hasretim gönülde matem Yine içim sızlar gözüm yoldadır
Selâm versem alasın yok Gelip bende kalasın yok Anlaşıldı minnetin yok Çok mu bir merhaban şimdi?!
Yaptığından ar edersin Yeri göğü dar edersin Temizi mundar edersin Doğru yoldan sapan kimdi?!
Adın bende saklı kalsın Kim ne derse haklı kalsın Akılsız baş akıllansın Kaç gün ömrün kalan şimdi?!
Dünya hali işte böyle Akıl ermez ele meyle Aktaş sen hep doğru söyle Gününü gün yapan kimdi?!
Ömrünü kül yapan kimdi?
Külünü gül yapan kimdi?
Canına can katan kimdi?
Seni alıp satan kimdi?
Şaban Aktaş 23. 08.2017 - 11.49
KARABÖCÜLER
Beden, beden olmaya beden Fakat biraz da Giyim kuşam değil mi İnsanı insan eden; Bazılarını görünce korkarsın Havada, karada, denizde Korkar gibi öcüden, Çünkü görünüşüyle Farkı yok siyah bir böcüden!..
Şaban Aktaş 23.08.2017
OD
Od düştüğü yeri yakar, Acı düşen yerden çıkar Evlâttır bu kolay değil Can içinden bir can çıkar Ş.A.
Zulme karşı direnmek en meşru hak, zalime köpeklik yapana kötek müstehaktır! Ş.A
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.