"fidan" isimli şiir 16.8.2017 22:50:09 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
o fidana kımıltısız her geçen gün inandı kandil/mum ne düşerse aklına...
bir defterin ortasında hayat akıp gider salıncaklar kurulur. ruha çivili aklın semasında bulut perdelerini çek çarp buğulanıp yoksulluğa toprak kokusu yeryüzü gitme şehirden kıyılarda dedenin uçurtma kuyrukları beyaz ölüm
-gel!orada da uçalım-
suyun sesinde deli gülmeler toy vakti gökyüznün başını taşa vuran huysuz yeller hatırla güzelliğimi ki,bir takvimden uğradım sana avuçlarımda yeni doğmuş sevinç siyah ve mavi vurmayın dağılır şiirler kuş kanadında kan...
biliyorum duvarlarda konuşan vesvese hüznün titreği kirli göz nakışını boz/ma içimin aynanın çatlağında tarih öldü san/MA esirge gül suyuyla ruhumu...
sıyrılıp ellerden gelirim parmak uçlarına seyran Mayıs`ta kırıldı bileğimin zincirleri anlamadım ormana dolu yağmur ve insan yağarken son ışık gibi daldım bakışlarına
geldim rüyalara yüzünü sürdüğünde sazım çıldırtıp/ağlatıp bir odayı kuğu beyazlığında düşenim göğsüne... say ki kırılmış bütün saksılarda geriye içime nehirli adın kaldı say ki dumansız yangın gibi ortasındayım alnının say ki sadece biraz hıçkırık
bil ki en çok atları severdim tahtadan ak ve kanatlı olanlarına koşardım titrerdi en karası/ en karası düşüm uzun sessizliğe uzandıkça sıçrayıverdi önüme terkisinde şehre düşen kadın.
-gece gözlerimi aç korkmam iyi niyetli karanlıktan-
hatırla içinde sesim en son kör ve kısıktı
yinede kulaklarına değdi.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.