"HAYDİ ÇIK GEL DESEM DÜŞÜP YOLLARA" isimli şiir 12.7.2017 12:33:22 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
Haydi çık gel desem düşüp yollara Zaman geri gelmez gülüm, dön geri Söz anlatılmaz ki geçen yıllara Aldı aklım baştan gözle o peri
Bu sabah evinin önünden geçtim Bir hoş oldum; akla karayı seçtim Gülsüz gülmeyi ben çoktan vazgeçtim Taştı damla damla gözde o peri
Güneş vurdu eridi kar doruktan Yol boyunca aktı sular arıktan Neler çektim bu zalım ayrılıktan Yaktı ciğerimi közde o peri
Uçtu gitti bu yuvanın kumrusu Tıkanır ümüğe hasret yumrusu Aşk ile deryaya akar doğru su Deniz kızı Akdeniz'de o peri
Ne zaman geçsem o yoldan gül tutar O beyaz gül kâlbe çok derin batar Kadir mevlam beni bu dertten kurtar Alır canım candan özge o peri
Şaban AKTAŞ 12.07.2017 - 07. 36
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
HER ŞEYİ GÖREN GÖZ
Piknik yaptın, yedin içtin Çöpünü poşetini Bir köşeye atıp geçtin; Yanlış değil misin Doğruluğuna emin misin?!
Yakın çevresinde evinin Yola savrulmuş jelatin Dala takılmış plastik poşet; Yere atılmış pil Gördün fakat 'Aman be, bana ne Kim attıysa o temizlesin!' Deyip geçtin, mümin misin?!
.. Diyeceksin ki 'Evet!' Peki neden temiz değilsin Desem eminim 'Nereden bildin?!' de diyeceksin?! .. Hani var ya camide ibadet Allah her yerde her an Hazır ve nazır, Sen görmesen de O'nu O seni görür elbet!..
.. Alt tarafı poşet Neye yarar deyip geçme "Temizlik imandan gelir" Tanrının da gönlünü hoş et!
Şaban AKTAŞ 11.07.2017 - 20.26
SUYUN RENGİ
Suyun en güzel renkleri, Denize kavuşulan kıyılar Mor dağların etekleri Billur mu billur Anbean çakıltaşları Binlerce yıldır Milyon kere yıkanmış Renkten renge giriyor Kımıldaşan dalgalarda Adalar, çevresinde koylar...
Şırıl şırıl derelerin sesi Pırıl pırıl Akdeniz Yunus balıkları gibi Dalıp dalıp çıktım Sabahleyin serin sulara; Tenimin yangını söndü Mavilikler efil efil Mutluluk rüzgârına döndü...
Böyle berrak, böyle serin Firuze yeşil, turkuvaz Dalga dalga aquamarin Baktıkça büyüleyen Sulardaki renkleri Akdenizden başka Hiçbir yerde görmedim Ender güzellikleri narin Salını salını gelen Tenine benziyor yârin...
Suların beti beniz gibi O yüzden belki söylemi "Kadın deniz gibidir" Kulaç kulaç serin Daldıkça düşlerine Fırtınalı hırçın/ derin Mercan dolu bir resif Mavi kız/ıl deniz dibi...
Şaban Aktaş 10.07.2017- 12.22
KENT AYNALARI
Bir ona bakar, bir ona İçi dışında, dışı düşünde Olduğu yerde Dönüp duran ayna Arayış içinde insan Ekseninde bir dünya Ne zaman geçip Dursam bir köşebaşında Dönmeye başlar ayna Düşler geçer içimden İçim dışım, dışım içim...
Zamana kayıtlı aşklar Köşebaşlarında Kilometre gibi Dikili duran taşlar Her taşın başka öyküsü Sessiz bir filmin şeridi Sanki rüzgâr ve güneşin Erkiyle çalışır Aynalar apansız kendi Kendine dönmeye başlar Her kentte her sokağın Ayrı ayrı Yüzlerce aynası var, Gözün göze kayması Zamanın kendiliğinden Geri geri sayması Sayarken Sözünden cayması var...
Şaban Aktaş 10.07.2017 - 08.47
YUVADAKİ YAVRU KUŞLAR
Dün yumurta iken kabuğu deldi Beden çırılçıplak dünyaya geldi Uçup gideceği günü bekliyor Yuvada tüylenen yavrular şimdi
Anne baba yoksa yavru ne yapar Uçmayı bilmeyen böcek mi kapar "Höt!"dese birisi ödleri kopar Büyür günden güne yavrular şimdi
Açar kanadını uçar havadan Palazlanan göçer gider yuvadan Haber gelmeyince giden yavrudan Dökülür acılı ağ(r)ılar şimdi
Benim de yuvada kuşlarım vardı Kâlbim ah çektikçe gam keder sardı Ne acılar gördüm benzim sarardı İçime dert oldu doğrular şimdi
Merhamet hoş değil namert nanköre Derdi beni bulur geçemem hora Yanan ben olurum düşünce kora Sürer sefasını eğriler şimdi
Şaban Aktaş 10.07.2017 - 20.26
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.