Web Zaman Damgası

KENAN PAŞA GELİYOR

KENAN PAŞA GELİYOR

Yıl 1982;
Bir anayasa referandumu öncesidir.
Bir sabah kalktık ki,
Davullar dan! Dan! diye vuruyor.
Camilerin cümlesindeki hoparlörler,
Eşlik ediyor davullara,
Belediyeninkiler geri kalır mı?
Bangır bangır bağırıyor hepsi.

Gürültülü anonslar,
Saat başı tekrar ediliyor.
''Duyduk duymadık demeyin, Kenan Paşa geliyor şehrimize''
Arabalara megafonlar takılmış,
Sürekli gezdiriliyor,
Cadde cadde,
Sokak sokak.
Şiirler... marşlar...
Kenan Paşayı öven anonslar,
Mütemadiyen tekrarlanıyor.
''Paşamız şehrimizi şereflendireceklerdir''
''Zat-ı Şahaneleri şehrimize onur vereceklerdir''
Ses cümbüşü giderek uğultuya dönüşüyor,
Gürültü kirliliği dayanılmaz seviyelere çıkıyor.
Kimin umurunda?
Namı değer Kenen Paşa söz konusuyken,
Kim dur diyebilir!

Valilik ve belediyeler yarışta,
Kaymakamlar emre amade,
Kamu kurumları, kuruluşları
El pençe beklemede,
Yerel politikacılar kendilerini beğendirme yarışında.
Harcamalarda sınır tanınmıyor,
Para oluk gibi akıtılıyor.
Devlete ait ne bütün arabalar,
Sivil plaka takılarak göreve çağrılıyor,
Beraberindekileri zevatı muhteremi,
Yandaşları, yalakaları taşıyacaklar...

Valilikte toplantı üstüne toplantılar yapılıyor.
Dev boyutlu posterler,
Dövizler hazırlanıyor,
Paşamızın şanına yakışır,
Bayraklar da unutulmuyor,
Büyük, küçük, kırlangıç, üçgen,
Her türlüsü sipariş veriliyor,
Şehir kız gibi süsleniyor,
Şakşakçılar rahat toplansın diye
Şehrin ana artelleri trafiğe kapatılıyor.
Yaşam felç yine!
Karşılığı sadece homurdanma…

Meydana kalabalık toplamak gerek.
Otobüs firmaları bütün otobüslerini seferber ediyor,
Belediyeler de.
Maazallah!
Küçücük bir ihmal gösterilecek olsa,
Dünyanın kaç bucak olduğu gösterilir.
Ertesi gün bütün vergi memurları orada olacak.

Kazalardan, beldelerden, köylerden insanlar toplanıyor.
İlçeler yarışıyor adeta,
Kim daha fazla kelle taşıyacak diye.
Yetmez ama bunlar,
Devlet daireleri resmî tatile giriyor.
Herkes aileleriyle gelecek Paşamızın nutuk atacağı meydana.
Müdürler yoklama yapacak.
Okullar tatil,
Mini minnacık çocuklar bile gelecek,
Kıyafetler sivil olacak.

Valiliğin toplantı salonu olmuş lokanta,
Yemek taşıyor,
Yöresel ikramlar, kebaplar, baklavalar.
Eksik, aksak kalmasın diye çırpınıyor herkes.
Kimisi ikbal derdinde,
Kimisinde korku dağları sarmış.
Şırnak'a, Hakkari'ye sürüleceğinden korkuyor memurlar.
Müdürler daha ödlek,
Koltuğumuzdan oluruz diyor.

O gün gelip çatıyor.
Paşa bir rüzgâr gibi gelip geçiyor şehirden.
Rota; havaalanından miting alanına.
Nutuk atıp ''hoşça kalın'' diyor.
Getirtilen onca yemek, ikram,
Hazırlanan onca brifingler,
Boşuna gidiyor.
Memurlar oturup yiyor bir güzel.
Midelerine bayram ettiriyorlar.
Hep gelse bu Paşa(!)
Yaşa Kenan Paşa!
Sen çok yaşa...

Ömer Adar-2017