"CEMİL BEY VE KEDİLERİ-9" isimli şiir 13.11.2017 20:14:24 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
I Günler geçti yavrunun ölümü üzerinden Allah uzak etsin üç kardeşi benzerinden Onlar ve anneleri yaşadı güzel günler Geride kalmıştı acı dolu soğuk dünler Çok çabuk alıştılar eve ve kanepeye Tırmanıyorlardı dolaba hatta tepeye Kardeşlerin keyfine ise diyecek yoktu Üç öğün önlerinde nefis yemekler koktu Yaşlı adam elinden geleni yapıyordu Masum kediler, ona adeta tapıyordu Buna rağmen garibti Cemil beyin mizacı Somurtmasına sebep, maziden kalan acı Unutamıyordu hiç, duyguları kanardı Uzun kirpiklerini, gözyaşına banardı Odanın her yerinde çerçeveli resimler Arkalarında ölüm tarihi… ve isimler Anne kedi devamlı gözlerine bakardı Mutlu edeyim diye, kucağına çıkardı Üç şirin, küçük yavru farksızdı çocuklardan Oyuncaklar yapmışlar kırmızı boncuklardan Koşup durdular her gün üzerinde halının Canın yanında değeri yok dünya malının Mutluluğa biçilmez, ne paha ne de değer Bu canlılar sevmeye, saygıya inan değer Cemil Bey çıkamadı mazinin kovuğundan Başka bir insan olmak, istedi olduğundan Fakat kurtaramadı, yakasını maziden Hayaliyse farksızdı eli mahir terziden Yıllarca dikiş attı kanayan yarasına Mesafe koyamadı, maziyle arasına Ana kedi üzülüyordu onun haline Bazen patilerini, koyuyordu eline Hayvanlar da hisseder sevinci ve kederi Çünkü onların da var kalbi, canı, ciğeri Öyle olmasa kedi, köpeğe saldırmaz Zayıf yavrularını yediğinde aldırmaz
II Yaşlı, bir akşam eve morali bozuk döndü Oda karanlık oldu; sanki lambalar söndü Her yeri kasvet sardı, buza döndü hanesi Vardı mutlaka hüzne, gama bir bahanesi Kedilere bakmadan, direk gitti yatmaya Niyeti yoktu bu kez, gariplere çatmaya Yatağın kenarına oturdu ve ağladı Kollarını da dizin üzerine bağladı Konuşmaya başladı, başı öne eğilmiş: »Anladım ki mutluluk benim hakkım değilmiş.« »Eve gelmek içimden gelmiyor, ne yapayım.« »Yalnızlık kaderimden bana düşen tek payım.« »Kitapları severdim ve şiirler yazardım.« »Hayal âleminde daima gezip tozardım.« »Şimdi elim gitmiyor, kaleme ve kitaba.« »Dilim varmıyor ama bunadım mı acaba.« »Pencereden bakanlar; bir ben, bir de çiçekler.« »Onlar da yapayalnız; nerede kelebekler?« »Eşyalarım çok eski, duvarlar dökülüyor.« »Her rüzgar estiğinde kiremit sökülüyor.« »Bu köhne hane, bir gün şu başıma çökecek.« »Eşim dostum var mı ki de gözyaşı dökecek.« [ italik ]Yanaklarını sildi ucuyla mendilinin Hali söylüyordu sakladığını dilinin[ /italik ] Aklına geliverdi birden fare zehiri: »Bu defa olmayacak ecelimin tehiri.« »Haftalar oldu var mı kapımı iten biri.« »Eşimden sonra bilmez evim misafiri.« »Belki ben hatalıydım, belki de başkaları.« »Şu bir gerçektir: insan sever yalakaları.« [ italik ]Üç defa hasta gibi boğuk sesle öksürdü Sonra parmaklarını, dudaklarına sürdü:[ /italik ] »Doğruyu söyleyeni yanlarından kovarlar.« »Sahtekarın ayağını yıkayıp ovarlar.« »Öğretmen iken seven yoktu bu Cemil Beyi.« »Ş i ş i r m e puanla, geçirmezdi talebeyi.« »Avantadan not veren hocalar baştacıydı.« »Düzene yalakalık, hepsinin amacıydı.« »Cemil bey yanlış yaptın, sisteme uymalıydın.« »Milleti hiç acımadan sen de soymalıydın.« »Din kültürü hocası oldun, neye yaradın?« »Çözümü beyhude dinde, ahlakta aradın.« »Talebelerin ne yaptı, soymadı mı ülkeyi.« »Çiğnemediler mi, dürüstlük gibi ilkeyi?« »İnsan bir şey yapıyorsa sağlam olmalıdır« »Yarım kalmamalıdır, eser tam olmalıdır.« »Yetiştirememişsin, Cemil Bey talebeni.« »Çok normal değil mi, aramıyorlarsa seni.« »Evet tek suçlu benim, şimdi doğru söyledim.« »Senelerce hep başkasını sert sert peyledim.« »Toplum ne istediyse, hep onu verecektim.« »Ahlaksızlığı değil; edebi yerecektim.« »Yama üstüne yama görünce her donunda.« »Ah inatçı Cemil bey, akıllandın sonunda.« »Geçmişimi silmeden olamam ki bahtiyar.« »Artık dünyaya v e d a etmeli bu ihtiyar.« Bu esnada »Huzur kanaattir.« dedi biri. Bütün ruhunda, yayıldı korkunun tesiri. Ses kapı tarafından geldi…Bundan emindi »Kim o?« diyerek yavaşça yatağından indi Kapıya yaklaştı ve kolundan birden çekti Gördüğü varlık hayal değil; katî gerçekti
S/ÂYE (20:08) 23 NİSAN 2017 / ESKİŞEHİR
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.