"Bul beni ..." isimli şiir 18.4.2017 12:29:53 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
[ italik ] yağmurdan sırılsıklam ıslak bir kentin kapı eşiğindeyim ruhum bilinmezliklere gebe neredeyim nereye yöneldi gözlerim adımlarım sesim
tek bildiğim gökyüzü bilir bu handikaplar sevmektendir
ıssız karanlıklarda bir arayış bir tutunma çabası bu sevdiklerimin ellerini tutmalıyım elleri olmalı buralarda elleri vardı biliyorum nice zaman oldu bulamıyorum
yalnızlık bıçak gibi kesip parçalanan biz miydik diyorum oradan oraya savrulan ben , kayboldum aslında itiraf ediyorum deniz de kayboldu gökyüzü de yalnızca karanlıklar boş sokaklar
yer mi gök mü olduğu belirsiz bir boşluk gölgeler şiirime değip dağılan kelebekler misali diyorum ömrüm gibi kaybolmak hikayemin son demlenmiş zamanı sevdiklerimin gittiği yöne gitmeli tanımsız karanlıklar adressiz caddesiz bir dünya burası gölgesiz bir resim boş bir tuval siyah bir ayna dalıp gittiğim
köprüaltı çocuğuyum ben aslında köprü yok şimdi
ışığı dumanlı bir lamba içimi ısıtan bir rüyanın ortasında ayaklarımı özlüyorum şimdilerde sisler arkasında göremiyorum hiçliğimi duyuyorum yalnızca
hiç hissedemediğim ne çok şey arkasında yılkı atları gibi koşuyorum bir ailem vardı sanırım sevinçlerim sıcak bir yuvam belki de neden hatırlayamıyorum bilemiyorum şurda burda mı geçti yoksa ömrüm kimim ben nasıl biriydim acaba o günlerde hangi günlerdi neredeydi nasıldı
duvarlara ismini yazmalıydım aslında anımsamalıydım seni ölü kelebekler uçuşuyor göz bebeklerimde kar yağıyor arada yağmur sürekli zaten kış olmalı mevsim diyorum üç aşağı beş yukarı soğuktur şu an buraları üşüyor olmalıyım ayrıca aç da unuttum hayret en son ne zaman yediğimi bile
yanıp bitmiş bir kibrit çöpü gibiyim kenarda köşede burkulmuş acı veren bir karaltı gibi bir yılı bile on üç ay sanıp on üçüncü o ayda unutulmuş ellerim bahar yüreğim kış gözlerim güz ikindisi ayna siyah siluetim boşluktan ibaret şimdi
sesime tutunmaya çalışıyorum sana ulaşabilmek için bir rüzgar var savrulduğum her evi evimize benzetiyorum
benliğimi kaybettim ben ismimle yaşıyorum ya da gölgemle beni bir tanıyan yok mu yok mu yoksa anımsayan ismimi mırıldansam diyorum gün ağarır mıydı o zaman sormak istiyorum beni gençliğimi bilen o aynalardan
bir şarkı vardı dudaklarımda bildik bir şarkı kuşlar neden bu kadar suskun tenimi yakan güneş mi ayaz mı yakan yoksa gözlerimi
sen ! işte öylece oradasın gölgelerin arkasına saklanmış kayan bir yıldız gibi samanyolu'nu iğnele güllere
bul beni …
Şiiri baştan sona birlikte kaleme aldığımız candostum Ayşegül Aşkım KARAGÖZ'e teşekkürlerimle ...
Ayşegül Aşkım KARAGÖZ & Mert YİĞİTCAN 17 nisan 2017 [ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.