Web Zaman Damgası

Velhasıl Kelam

Velhasıl doğrudur
Boyumu aşan kitaplar okuduğum
Anımsıyorum bir dümbüğün orospuya sırıtışını
Cenabet şehirlerin yağmur suyundan korktuğunu
Velhasıl kelam yalandır .!!
İnsanları anlamaya muvaffak olduğum


Geçen gün
Demirden yapılma bir makinaya bindim
Bulutların üzerine çıktık
Tanrı’nın arka bahçesinden geçtik
Bilmem kaç bin fit yüksekte
Ölüleri gördüm
Islak kefenlerini kurutuyorlardı güneşte
Velhasıl kelam
Sonra sıcak bir asfalta indik
Ruhumuzun büyülü yolculuğuna son verdik


İşte tamda böyle oldu ne eksik ne de fazla
Dahası da var üstelik
Baharatçılar çarşından da geçtim
Kocaman bir bayrak dikmişler Antep kalesinin burcuna
Velhasıl bakırcıların dükkanlarına da uğradım
Paslı kalbimi kalaylamalarını istedim
Birkaç çekiş darbesi de fena olmazdı hani
Adam yüzüme bakıp alay eder gibi güldü
Taş hanın balkonundan iki kumru beni seyretti durdu
Sonra önümden mavi bir tramvay geçti
Gördüm burnunu karıştıran Suriyeli çocuğu
Elinde kese kağıdına sarılı bir lahmacun duruyordu
Halep karması gözleri ile sağ solu süzüyordu
Velhasıl kelam işte böyle oldu

Devamın da nemi oldu
Beni uzun bir yol tuttu
Yürü ha yürü ,caddeler ,kaldırımlar
Küflü peynir gibi kokan sarı dolmuşlar
Yufkasına sıcak tereyağ dökülen baklavalar
Ciğer dürümü ,mangalda dönen şiş ve kebaplar


Velhasıl kelam nitekim aynen böyle oldu
Ne eksik ne de fazla
Sonra geçip oturdum bir parka
Güvercinler kafilesini seyrettim
Aklımda bu olup bitenlere bir mana ararken
Derken içimden bari şiir yazayım dedim …


Bedirhan Keklikci

15 mart 2017 çarşamba
Gaziantep ..